28 Ocak'ta olağanüstü toplantıyla faizi rekor düzeyde (5.5 puan) artırarak Türkiye'yi dünyanın en yüksek ikinci faizini öder hale getiren Merkez Bankası'nın izlediği sıkı para politikasının maliyeti her geçen gün ağırlaşıyor. 30 Mart seçimlerinin ardından sağlanan istikrara rağmen faizi sadece 1.75 puan indiren Merkez, ekonomiye de adeta suikast yapıyor. Yüksek faiz politikası şirketleri nakit zengini yaptı.
ŞİRKETLER LİKİTTE Doların ateşini düşürmek için faizi artırdığını söyleyen Merkez'in bu öngörüsü de tutmuyor. Çünkü, döviz hesapları tarihi zirveye ulaşmış durumda. Yeterince düşmeyen kredi faizleri Türkiye ekonomisinin lokomotifi olan konut sektörünü de vuruyor. Türkiye ekonomisinin yüzde 4.3 ile beklentilerin üzerinde büyüdüğü ilk çeyrekte, özel sektör yatırımları büyümeyi 0.3 puan aşağı çekti. Merkez Bankası'nın yüksek faiz politikasının ardından, yatırımları durdurup sadece stokları boşaltan özel sektör, nakit pozisyonunu tarihi zirveye taşıdı. Hisse senetleri Borsa İstanbul'da işlem gören ve Ulusal Pazar'da bulunan şirketlerin banka ve kasalarındaki nakit 61.1 milyar liraya ulaştı. Faiz ve kurdaki artış, şirketleri yatırımdan ziyade, 'paradan para' kazanmaya yöneltirken, bu tutumun ikinci çeyrek büyümesini de olumsuz etkilemesi bekleniyor.
DÖVİZE HÜCUM SÜRÜYOR
Merkez Bankası'nın dövizi tutmak için ocak ayında yaptığı 5.5 puanlık faiz artışı dövize yönelimi de durduramadı. Bankalardaki döviz mevduat hesapları 8 Ağustos 2014 tarihi itibarıyla 165.2 milyar dolarla tarihi zirveye çıktı. Döviz hesaplarında 17 Mayıs 2013'ten bu yana yaşanan artış 31.4 milyar dolara ulaştı.
FAİZ İKİYE KATLANDI Gerek bankaların gerek şirketlerin, nakde dönmelerinde Merkez Bankası'nın yüksek faiz politikası etkili oldu. Türkiye'de bankalardaki mevduatın büyük bir bölümünün bulunduğu 3 ay vadeli mevduatın Mayıs 2013'te ortalama yüzde 6.5 olan faizi, bu yılın mayıs sonunda yüzde 11.30'a çıktı. Döviz hesaplarında da aynı vadedeki faiz yüzde 2.37'den 3.11'e fırladı. Yüksek faiz politikası, bankalarda 1 milyon liranın üzerinde mevduatı bulunan 70 bin kişiyi ihya etti.
SANAYİDE ÇARKLAR YAVAŞLADI Yüksek faiz politikasının etkisi, kapasite kullanım oranlarında da kendini gösterdi. İmalat sanayisinde kapasite kullanım oranı, ağustosta, geçen yılın aynı ayına göre 0.8 puan azalarak yüzde 74.7'ye geriledi. Mevsimsel etkilerden arındırılmış kapasite kullanım oranı ise yüzde 74.1 ile 17 ayın en düşük seviyesine geriledi. Dayanıklı tüketim malları, ara malları, gıda ve içecekler ile yatırım mallarında azalma görülmesi büyümeye ilişkin endişeleri artırdı.
GOLDMAN 'İNSİN' DİYOR Merkez Bankası Para Politikası Kurulu'nun 27 Ağustos'ta yapacağı toplantı öncesinde, faiz indirimi olması gerektiğini belirtenlere Goldman Sachs da eklendi. Golman tarafından yayımlanan raporda, Merkez'in para politikasını gevşetme hızını yavaşlatmayla birlikte politika ve gecelik borçlanma faizini indirmesinin beklendiği bildirildi. Politika faizinin 0.25 puan indirilerek yüzde 8'e çekileceği ileri sürüldü.
Faiz suikastı
Faiz suikastı
Ekonomi
Merkez Bankası'nın yüksek faiz politikası, ekonomiyi kilitledi. Yatırımı unutan şirketlerin nakit pozisyonları 61.1 milyar liraya çıktı. Ocaktaki rekor faiz artırımı döviz hesaplarını durduramadı. Faizlerdeki yükseliş konutu da vurdu