Gelişen teknolojiye bağlı olarak artık ülkeler değil şehirler hatta ilçeler yarışacak. İlçeler ne iş olsa yaparım abi diyemeyecek. Yani bununla şehirler ve ilçeler bir konuda uzmanlaşacak ve ben bu konuda en iyiyim diyecek.
Konumuz Zeytinburnu olduğu için örneği burası ile alakalı vermek isterim. Zeytinburnu ben her işten biraz yaparım diyen bir ilçe olmaz. Bir,İki veya Üç konuda ihtisaslaşarak ben bu üç alanda dünya’da bir numara olacağım diyecek.
Bana göre bu üç alan şu olmalı ;
DERİ VE DERİ Ürünlerinde MODA Eksenli bir marka
KUMAŞ VE TEKSTİL Ürünleri alanında marka ilçe olmalı
Bizans ve Osmanlı Sur İçi İstanbul’unu en yakın ilçe olması nedeni ile TARİHİ eserleri Turizme kazandırmak adına her yıl milyonlarca yerli ve yabancı turist buralara çekilmelidir.
Belediye
Kaymakamlık
Milli Eğitim
İlçe Emniyet
Basın yayın kuruluşları
STK örgütleri
Siyasi partiler
Ev bu işe kafa yoracak akademisyenlerden oluşacak samimi ve bilinçli bir kurul Zeytinburnu ilçesini diğer ilçeler arasında bir numara yaparak gerçek manada markalaşmasını sağlayabilir.
Sokaklara 300 -500 flama asarak Zeytinburnu artık mark demekle bu işler olmuyor.
Daha önce üç aşağı beş yukarı bu görüşlerimi yazılarımla ifade ederek yetkililerin dikkatini bu alanlara çekmeye çalışmıştım ama kime bu önemli işi üzerine almadı.
Kimse üzerine alamdı diye ben inandığım ve yüz binlerce insana ekmek kapısı açacak ve Zeytinburnu’nu marka yapacak bilimsel ve uygulanabilir projelerimden geri adım atacak değilim.
İlçedeki mülki idare amirleri ile STK.ların.kent konseyinin yapması gereken öneri ve çalışmaları bir basın mensubu olarak ben yaptığım halde eğer idareciler iyi veya kötü bana bu nasıl olacak daha da detaylandır ve bize anlat demezlerse bu sefer İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ VE valiliği devreye koymaya çalışacağım.
Buradan da olumlu bir netice alamazsam bu sefer Kültür Bakanlığı,Başbakanlık ve diğer kurumları devreye sokarak sahip olduğumuz zenginlikleri proje geliştiremeyip kullanamadığımız için yüz binlerce insanımızın işsiz olduğunu ifade ederek haklı olduğum ideallerimi hayata geçirene kadar hukuki ve insani mücadelelerimi sonuna kadar savunacağım.
Murat Başkan gökkubede hoş sada bırakmak istiyorsa bunları hayata geçirmeli:
1-Yılın 365 günü Moda ve şhow rom vazifesi görecek deri ve tekstil sektörüne vizyon kazandıracak bir merkez hemen kurulmalıdır
2-Tarihi yapılarımız bir an önce iç ve dış turizme açılmalıdır;
a-Tarihi Kazlıçeşme Fatih Camisi ve yanındaki Hamam (Bu haman hemen restore edilmelidir)
b-Yedikardeiler şehitliği daha bilinir hale gelmeli ve 5dilde kitabe yazılmalıdır
c-Kazlıçeşme aslına uygun restore dilip kabartması yerine asılarak su akıtılmalı ve oraya kaz getirilmelidir.
d-Erikli Baba Cem evi ile alakalı okunur anlaşılır kitabeler asılmalıdır
e-Ağır Bakımın içindeki tarihi binalar restore edilip korunmalıdır (Müteahhitlerin inisiyatifine terk edilemez.Belediye arsayı satın alanlardan bu yapıları güvence altına almadan imar vermemelidir)
f-Balıklı Rum ve Ermeni Hastaneleri ile iş birliği yapılarak onların sahip oldukları tarihi mekanlar da bu proje kapsamına alınmalıdır.(Onlarda bu işten para kazanmalı)
g-Topkapı Tarihi Tarakçı İbrahim Paşa Camisi
h-Tarihi Çeşmelerimiz
ı-İstanbul’un fetihi ile gömüye açılan mezarlıklarımız
i-Galatadan sonra İstanbul’da yapılan (1637) ikinci büyük Mevlevihane Yenikapı Mevlevihanesi
j-Merkezefendi Camisi ve Çilehanesi Kabirleri
k-Seyitnizam Türbesi
l-Tarihi Ayazmalar ve azınlık mezarlıkları vs.vs….
Burada yer darlığı nedeni ile detaylı olarak yazmadığım bütün TARİHİ mekanlarımızın envanteri yapılarak TUR Operatörleri başta olmak üzere yetkili herkes ile bu çalışmalar paylaşılmalıdır.
Merkezefendi tıp festivali aslından çıktı
BU festival daha da genişletilerek 25 Mayıs ile 5 Haziran tarihleri arasında yapılmalı. Bunun içinde İstanbul’un fethi ciddi bir şekilde tiyatro oyunları ile 10 gün boyunca her akşam saat 18. de temsili olarak surlara saldırıp İstanbul’un fethi yeni kuşakların dimağında taze tutulmalıdır.
Peygamber efendimizin 27 Göbektebn torunu olan Seyit Nizam Hazretleri de bu festivale dahil edilmeli iç ve dış turisler buraya çekilerek İstanbul’un en anlamlı festivali yapılmaldır. Hatta isim değişikliği yapılarak daha güzel ve üç olayı kapsayan bir isimde bulunmalıdır.
Murat başkan araştıran,tartışan inanmadığı işlere hay demeyen bir veya birkaç tane danışman edinmelidir. Bu danışmanlar getirecekleri projelerle ilçenin çehresini değiştirecek işlere imza altılmasına zemin hazırlayacak mutfak çalışması yaparlarsa HEM İLÇE MARKA OLUR HEM DE GÖKKUBEDE HOŞ SADA BIRAKILMIŞ oldur.
Aksi halde kendi kendinize Zeytinburnu artık marka veya ben 20 yıllık başkanlığımda Gökkubede hoş bir sade bırakmak istiyorum demek yerine yaptığınız projelerden dolayı evine ekmek götüren yüz binlerce insan zaten sizin söylediğiniz (Marka ilçe ve Gökkubede hoş sada bırakma) sözleri sizin yerinize onlar söyleyecektir.
Bu yazı kesinlikle hiçbir kimseyi eleştirmek ve beceriksizlikle suçlamak için yazılmamıştır. Belediye başkanı ve kadrosu da samimi ve içten çalışıyor ancak yoğun iş temposundan dolayı bazen proje geliştirmeye zaman ayıramamış olabilirler.
Bu yazıda ana başlıklar halinde belirlediğim işler yapılmaya başlansa inanarak ifade edeyim ki ZEYTİNBURNU gerçekten marka olur ve bunu yapan kadro Gökkubede hoş bir sada bırakır.
Bu konuda bir daha ilçe mülki idare amirlerine hiçbir talepte bulunmayacağım. Bu talepler benim kendim için olan talepler değildir. İlçe,İstanbul ve ülkeye etkisi olabilecek örnek çalışmalardan bahsediyorum.
Amerikalıların GEORGE WASHINGTON’un piposunu sergiledikleri müzeden her yıl milyonlarca dolar para kazandıkları halde fatih ve ordusunun daha İstanbul’un fethetmeden yaptıkları ve minaresi önde olan 2/3 cami içinde yer alan bu şah eserimizde bir dolar kazanmamak bizim için ayıp değil mi ?
Yazdığım her şeyin bir gerekçesi ve savunması var. Elimizde tarihi eserlerimiz ilçemizi farklı kılacak kadar fazla.
Yazdıklarımın çok mütevazi bütçeler ile olmayacağını düşünenler varsa tartışmaya hazırım. Bize para değil kararlılık ve irade lazım.
Ülkemizde sosyal sorumluluk projeleri kapsamında güzel işler yapan bir çok firmamız var. Tarihi Kazlıçeşme Hamamı harabe duruma gelerek yok olma ile yüz yüze gelmiştir.
Belediye güzel bir dosya ile projesini çizse Koç, Sabancı,Eczacıbaşı veya başka bir firma burayı seve seve yaparak Zeytinburnu halkına hediye etmez mi ?
Zeytinburnu kent konseyimiz bu tür öneriler yapacağı yerde sırt üstü uyursa ilçe halkına ihanet etmiş olur.
Ek okurlarım bu yazdıklarımda uçuk kaçık bir şey varsa lütfen söyleyin. Bugüne kadar çoktan yapılması gereken işlerin yapılmadığı için zaman kaybetmeden yapılması gerekir.
Zeytinburnu Belediye başkanı Murat Aydın bu işlerin yapılması için ANAHTAR konumundaki kişidir.
Başkan bu işler zor hiçbir firma tarihi hamamı restore edip Zeytinburnu halının istifadesine sunmaz diyorsa bana yetki ve sorumluluk versin 5 yıl içinde tüm tarihi mekanlarımızın iç ve dış turizme nasıl kazandırılacağını ispat etmeye hazırım. Problem üretmek kolay önemli olan çözüm üretmektir.
Bu yazımda Belediye yetkililerine geniş ve bilgilendirici bir ufuk turu yaptırdım. İnşallah daha önce olduğu gibi yine bu yazımı da gördükleri halde eski köye yeni adet türünden görmemezlikten gelmezler. Zaten onlar gelse de makul bir süre sonra ben artık ilçe boyutunu aşarak bu olayı İstanbul ve ülke gündemine sokmak için elimden gelen her türlü gayetti yapacağım.
Aslında yazacak daha çokkk şey var ama şimdilik bu kadarı kafi.
Zeytinburnu Times / Hüseyin ÇETİNER 19 Haziran 2014