Binlerce kişiyi çalıştıran TRT yaptığı işte para kazanmak yerine gelirlerinin % 86.5’ini hiçbir çaba sarf etmediği halde halkın elektrik faturalarında,bandrollerde ve sübvansiyonlardan alması haksızlık ve asalaklık olarak yorumlandı.
İstanbul Times Haber Merkezi
Yıllar önce çıkarılan bir yasadan kaynaklanan çalışmadan dolayı 2013 Türkiyesinde her elektrik tüketicisinin faturasında pay alarak varlığını sürdürmesi haksızlık.
Biz de yayıncılık yapıyoruz devlet bize de elektrik faturarında pay versin
Siyasi iktidarlar kendi borazanlığını yapması uğruna hiçbir haklı tarafı olmayan,yoksul halkın faturalarında TRT’ ye pay ayrılması konusunda haksızlığa dur demiyorlar. Vatandaş uyanıp bu haksızlığa artık isyan etmeli .
İstanbul Times Gazetesi ve istanbultimes.tvolarak biz de yayıncılık yapıyoruz. Nasıl ki hiçbir hakkımız olmadığı için böyle bir gelirden pay alamıyorsak TRT de almamalı. Veya devlet eli ile haksız rekabate imkan vermemek adına elektrik faturalarında yapılan kesinti yayıncılık yapan tüm kuruluşlara güçleri oranında pay edilmelidir..
Başbakan Erdoğan’a sesleniyoruz “Bu haksızlık içinize siniyor mu ?
Devlet Elektirik faturalarında TRT ye pay aktarılması haksızlığına bir an önce son vermeli. TRT elindeki bunca binaya,alet edavata rağmen kar edemeyecekse hemen kapansın. Çünkü artık halkın sırtında varlığını sürdüren bir TRT istemiyoruz.
TRT Devletin Şımarık çocuğu
TRT'nin evin tek çocuğu olduğu yıllarda belki bu vergi anlaşılabilirdi ama aradan neredeyse yarım asır geçti, TRT ile şu anda özel bir kanal arasında hiçbir fark yok.
Özel bir kanal nasıl patronun çıkarlarını gözetip ona göre yayın yapıyorsa, belli haberleri veriyorsa TRT'de aynı mantıkla yayın yapıyor.
Şimdiye kadar TRT'nin ortaya çıkardığı bir yolsuzluk ya da rüşvet haberini hatırlayan var mı ve ya ses getiren özel bir haberleri oldu mu ?
Eskiden bu elektrik vergisinden gelen pay TRT'nin gelirlerinin yüzde 70'ni oluşturuyordu o zamanlar TRT için reklam almak ve ona göre programlar hazırlamak bir amaç değildi ama şimdi nerdeyse 4 büyük merkez kanalı kadar reklam geliri var.
Dizileri, haber bültenleri ve programlarıyla TRT'de artık reyting pastasından büyük bir pay alıyor.
Buna rağmen yıllar önce çıkarılan bir kanuna dayanarak halen 40 milyona yakın elektrik abonesinden yasal adı kesinti olan, ancak halk arasında "haraç" olarak adlandırılan bir paraya el konuluyor.
Çoğumuz bu parayı fark etmiyor bile, küçük dikkate alınmayacak bir meblağ olarak görülüyor. Bu yüzden gelen tepkiler de cılız kalıyor. Ama bu paranın her ay yaklaşık 40 milyon faturadan kesildiğini hesaplayınca işin rengi değişiyor.
İşte son 10 yılda vatandaşın elektrik faturasından TRT’ye aktarılan para:
2003: 240 milyon 392 bin lira
2004: 226 milyon 846 bin lira
2005: 250 milyon 598 bin lira
2006: 303 milyon 895 bin lira
2007: 334 milyon 639 bin lira
2008: 454 milyon 243 bin lira
2009: 448 milyon 128 bin lira
2010: 547 milyon 061 bin lira
2011: 514 milyon 174 bin lira
2012: 662 milyon 205 bin lira
Son 10 yılda elektrik faturalarıyla, neredeyse 4 milyar lirayı TRT'ye aktardık, peki karşılığında ne aldık?
TRT iletişim fakültelerinden mezun olan öğrencilere iş imkanı sunabilen ve BBC kalitesinde yayın yapan bir kanal olsaydı belki de çoğumuz razı gelirdi verdiğimiz bu zoraki paraya, ancak TRT tarafsız ve cesur bir yayın ağı değil.
Dahası bizden aldıkları o parayla merkez kanallarda tutunamayan birçok şarkıcıya, sunucuya eski futbolcuya dudak uçuklatan rakamlarla program yaptırılıyor. Bunu kabul etmek mümkün değil.
90'lı yıllarda o paralarla “Anadolu'dan Görünüm” gibi Kürt Meselesi’ni derinleştiren, her gün bize yan yana dizilmiş PKK’lı cesetleri göstererek, sorunu çözmeye çalışan programlar finanse ediliyordu.