Hatalı Olan Seçmen Değil Muhalefet

Seçmen oy verirken tek şeye değil bir çok parametreye bakar. Seçmenin parametrelerine hitap etmeyen Partiler hüsran yaşamaya devam ederler.1 Kasım 2015 genel seçiminden önce Türkiye’de nasıl bir muhalefet olduğuna bakıldığı zaman ne kadar yanlış bir muhalefet anlayışına sahip olduğumuz görülecektir.

7 Haziran 2015 akşamı yaptığı açıklama ile kendisin o kadar bağladı ki bir gram pazarlık şansı bırakmadı. MHP, HDP’ nin olduğu hiçbir denklemin içinde olmaz açıklaması yaparak birinci olan partinin elini rahatlattı. Bu açıklamaları gören Cumhurbaşkanı da haklı olarak MHP, HDP li bir hükümete sıcak bakmıyor. CHP ile MHP nin sayısı da Hükümet kurmaya yeterli değil ben neden CHP genel başkanı Kılıçdaroğlu’na hükümet kurma grevi vererek zaman kaybedeyim düşüncesi ile görev verme gereği bile duymamasında Devlet Bahçeli’nin açıklamaları etkili olmadı diyen bir siyasi çıkabilir mi ?

Bahçeli yaptığı hiçbir açıklamasında taktik ve stratejik davranamadı. Hiçbir genel başkanın yapamayacağı hatalar yaptı. Bahçeli 7 Haziran seçiminde HAYIR tutumu ile ön plana çıkmayıp CHP ile Meclis başkanlığı konusunda iki partinin Cumhurbaşkanı adayı olan Ekmeleddin İhsanoğlu üstünde anlaşabilselerdi. Muhtemelen Ak parti adayı İsmet Yılmaz yerine İhsanoğlu’nun seçilebilme umudu olabilirdi. Muhalefet en basit bir konuda anlaşmayı başaramayıp uğradıkları hezimeti seçmene yükleme çalışmaları en hafif tabiri ile ayıptır.

Bahçeli uğradığı seçim hezimetinde hatalarını öne çıkarıp muhasebe yapması gerekirken bugün olsa aynı tutumu sergileyeceğini söylüyor. Zaten seçimde ülke Baraj olan % 10’un altına düşmeye 1.5 puan var. Seçmenin % 1.5 hatada ısrar edildiği için desteğini çektiği an MHP meclis dışı kalacak. Bir genel başkan ve kurmayları bunu hesap edemeyecek raddeye gelmiş ise muhalefetin ruhuna el Fatiha demek en doğrusu.

Bu ülkede seçime giren her parti sırtını seçmene dayamayıp başka yerlere dayarsa sandıkta tokadı yer. HDP idarecileri bir çok yerde savaşı saray çıkardı söylemini dillendirdi. Mademki saray savaş istiyor. İki Polisi uyurken vuran kişiler içeri girdikleri zaman Kaleşnifof fotoğrafı ve kurşun ile beraber bir de bir demet beyaz gül bırakıp biz isteseydik bu iki genç Polisi öldürebilirdik ama biz artık şiddet ve savaş istemiyoruz. Bu beyaz güller bizim barış elimizin bir işaretidir deyip sarayın oyununu bozmak yerine eşinin yanında,veya uyurken asker polis öldürmesi çok mu doğru bir anlayış oldu ? Özetle HDP de kendisine verilen krediyi iyi kullanabilseydi bu seçimde değil % 10.70 % 18 oy alabilirdi.

PKK’nın bazı yerlerde burada HDP ye oy çıkması gerek demiş olabilme ihtimali her zaman mevcut. Ancak 7 Haziran 2015 seçiminden sonra de Ak partiiler HDP zorla oy aldı diyorlardı.Denmek ki devlet devletliğini yapınca kimse zorla oya alamıyormuş. Herkes işini iyi yapacak sonra konuşacak bu seçim bizlere onu gösterdi.

Kılçıdaroğlu Genel başkan olduğu günden beri toplumun değer yargıları ile çatışan hiçbir çalışmaya imza atmış değil. CHP’nin oy oranı olan % 21 ile 23 arası olan oyu ancak k % 25.40 yapabildi. Ak Parti bu seçimde CHP’nin vaadlerini aldı ve geliştirdi dersek hata olmaz.Ancak bu demek değildir ki Kılıçdaroğlu başarılıdır.

Demokrasinin geliştiği ülkelerde siyasi liderler % 0.5 oy kaybettikleri zaman bile istifa ederken ülkemizde 3,5,7,9 puan kaybedenler bile istifaya aklılarına getiremiyor. Bundan dolayı da biz de demokrasi yerlerde sürünüyor.Siyasi partiler yasası,seçim yasası bir an önce değişmelidir.

MHP % 12 oy almış çıkardığı vekil sayısı 40 ,HDP ise % 10.7 oy almış çıkardığı vekil sayısı 59 burada adalet yok. Çok oy alan parti çok vekil çıkarması mantık gereği iken yasa demek ki mantıklı değil. Az oy alan parti çok vekil çıkarıyorsa hiçbir kimse seçim sistemi adildi diyemez.

Muhalefet liderleri gençleşmeli. İki seçim üstüne oy kaybeden parti genel başkanı otomatik olarak genel başkanlıktan düşmeli. Milletvekilleri ve belediye başkan adayları sağlıklı bir ön seçim ile gelmelidir. Genel başkan şoförünü, eniştesini , danışmanını milletvekili veya belediye başkanı yapacak yetkiye sahip olmalıdır. Böyle olunca ehil olanlar değil, Ankara’da dayısı amcası üst düzey siyaset yapan yakınları onlalar önemli makam ve mevkileri işgal ediyorlar. Olan da ülkemize oluyor.