23 Haziran’da gerçekleşen İstanbul seçimleri öncesinde birçok medya kuruluşu sokak röportajları yapmıştı.
İstanbul Times TV Özel You Tube adlı bir yerel haber kanalına Reis Boz adlı bir vatandaşımız röportaj vermiş, röportajın sosyal medyada hızla yayılmasının ardından ise Reis Boz’un evinin duvarına ismi yazılarak yanına bir bıçak saplanmıştı.
Konuyu yazılı bir soru önergesiyle TBMM gündemine taşıyan CHP İstanbul Milletvekili Özgür Karabat, düşünce hürriyetinin Anayasal bir hak olduğuna dikkat çekerek devletin bu hakkın korunmasından birinci derecede sorumlu olduğunu ifade etti.
İKTİDAR ELEŞTİRİLERE TAHAMMÜLSÜZ
Soru önergesinde; “Salt düşüncelerini ifade etti ve hükümeti eleştirdi diye bir vatandaşın böylesine tehditlere maruz kalması kabul edilemez.” diyen Karabat, muhaliflere linçe varan saldırıları meşru gören anlayışın giderek yaygınlaştığını ve iktidarın kendisine yönelen en demokratik eleştiriye bile tahammül edemediğini iddia etti.
ÖNERGELERE CEVAP VERİLMİYOR
İçişleri Bakanı’na daha önce de söz konusu röportajları yapan İstanbul Times TV Özel You Tube’ye yönelik engelleme ve tehdit iddialarını sorduğunu da hatırlatan Karabat; “Daha önce de İstanbul Times TV Özel YouTube kanalı’nın çalışmalarının engellendiği yönünde şikâyetler tarafımıza bildirildi.
Konuyu yazılı olarak aylar önce İçişleri Bakanına sorduk, hala önergemize cevap bekliyoruz. Hem röportajı yapan vatandaşın ve ailesinin tehdit edilmesi hem de haber kanalının çalışmalarının valilikçe engellenmesi haklı olarak bizleri kaygılandırmaktadır.” dedi.
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
Aşağıdaki sorularımın İçişleri Bakanı Sayın Süleyman SOYLU tarafından Anayasa’nın 98. ve TBMM İçtüzüğünün 96. Maddeleri gereğince yazılı olarak yanıtlanmasını arz ederim.
Özgür KARABAT İstanbul Milletvekili
İstanbul’da yerel bir haber kanalı olan İstanbul Times’ın yaptığı röportajlardan birine Reis Boz adlı bir vatandaşımız katılmıştır. Vatandaşımız, 31 Mart seçim sürecine giden süreçte yaşanan haksızlıkları eleştirdiği gibi 31 Mart seçimlerinin sonuçlarının hükümetçe tanınmamasını ve YSK kararıyla 23 Haziran’da seçimlerin tekrar edilmesine karar verilmesini de eleştirmiş ve iktidarın ayırımcı politikalarına dikkat çekmiştir.
Vatandaşlarımızın gönüllerinden geçene tercüman olduğu anlaşılan bu röportaja yapılan yorumlar hem de sosyal medyada çokça paylaşılması aynı düşüncelerin birçok vatandaşımızca da paylaşıldığını göstermektedir.
Reis Boz adlı vatandaşımızın bu röportajı vermesinin ardından evinin duvarına ismi yazılmış ve yanına da bir bıçak saplanmıştır. Düşünce hürriyeti anayasal bir haktır. Devlet ve ilgili bakanlıklar da bu hakkın korunmasından birinci derecede sorumludur. Öyleyken salt düşüncelerini ifade etti ve hükümeti eleştirdi diye bir vatandaşımın böylesine tehditlere maruz kalması kabul edilemez. Muhaliflere linçe varan saldırıları meşru gören anlayış, kendisine yönelen en demokratik eleştiriye bile tahammül edememektedir.
Güvenlikten başat sorumlu İçişleri Bakanlığı’na daha önce de söz konusu röportajları yapan İstanbul Times TV’ye yönelik engelleme ve tehdit iddialarını bir soru önergesiyle sorduğumuz halde,aylardır, önergemize bir cevap verilmemiştir.
Ayrıca bu konuda herhangi bir bilgilendirme yapılmamıştır. Hem röportajı yapan vatandaşın ve ailesinin tehdit edilmesi hem de haber kanalının çalışmalarının kolluk ve valilikçe engellenmesi haklı olarak bizleri kaygılandırmaktadır.
Buna göre;
1-Resi Boz adlı vatandaşımızın kendisine ve ailesine yönelik bu tehditlerden haberdar mısınız? Bu konuda tarafınıza herhangi bir ihbar ya da bilgi ulaşmış mıdır?
2-Vatandaşımızın tehdit edildiği bilgisi hem sosyal medyaya hem de basına yansımasının ardından vatandaşlarımızın can ve mal güvenliğinin sağlanması noktasında herhangi bir önlem alınmış mıdır?
3-Vatandaşımızın evine kadar gelerek onu ve ailesini tehdit edenler kimlerdir? Bunların açığa çıkarılması ve yargı makamlarına intikal ettirilmesi için bugüne kadar herhangi bir çalışma yapılmış mıdır? Yapılmışsa bu çalışmalar nelerdir?
4-Türkiye’de muhaliflere dönük sistematik saldırılar olduğunu düşünüyor musunuz? Son yıllarda vatandaşlarımızdan siyasetçilere kadar pek çok saldırının gerçekleşmesi rastlantı mıdır?
5-İktidar ve sözcülerinin muhalefet partilerine ve muhaliflere dönük ayrıştırıcı, ötekileştirici söz ve eylemleriyle bu saldırılar arasında bir bağ olduğunu düşünüyor musunuz?
6- Hükümete dönük en demokratik eleştirilerin bile davalarla ve hapis cezalarıyla karşılık bulduğu bu ortamda muhalefeti hedef alan şiddet olaylarının cezasızlıkla karşılanmasını demokratik ve hukuk devleti değerleriyle bağdaştırıyor musunuz?
Kaynak: İstanbul Times Haber Ajansı (İTHA)