Ak Partiyi, Başbakan Binali Yıldırım‘ı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve özetle her beşerin hata eksik ve kusurları olma ihtimali her zaman vardır ve herkesin de bunları eleştirme hakkına sahip olduğunu ifade etmek isterim.
Makam mevki için eğer peygamber gelecek olsaydı bu Recep Tayyip Erdoğan olurdu diyen tipleri de hiç sevmem.
Erdoğan iyi ve samimi bir idarecidir demek ayrı ona haşa ve haşa yeni bir peygamber gelecek olsaydı buErdoğan olurdu diyerek yağcılığın daniskasını yapmak ise ap ayrı bir şeydir.
Konumuz bu olmadığı için bu bölümü kısa geçip son günlerde TÜRKİYE üzerine oynanmak istenen oyunları da özetle yazmak görevim olduğunu ifade etmek isterim.
Recep Tayyip Erdoğan’ın Taksim’e KIŞLA yapacağız demesini, uygunsuz olan yerlere verilen imaları, parti içinde bir ilçe başkanının 182 boş oya karşın 131 oy aldığı halde 3 yıl ilçe başkanlığı yapması gibi bir çok hata ve eksikliğinden dolayı Ak Parti ve idarecileri eleştirilebilir. Ben de gücüm oranında kimseyi rencide etmeden dilimin döndüğü kadar bir şeyler yazdım bu konularda .
Taksime kışla yapılmasını istenmiyorsa hele hele bu günlerde araya sıkıştırıp kışlayı yapacağız karşı çıkanlarda resim çekmek için sıraya girecek denmesi çok gerekli değil. Şartlar uygun olduğu zaman ve ülkenin acil işleri hal olduktan sonra kışla da yapılabilir. Ama şu an bunun hiç mi hiç vakti değil diye düşündüğümü ifade edeyim.
Ülkenin şu an Taksim Kışlasına değil, birlik beraberlik hainlere ve dış destekçilerine karşı çıkma zamandır uluslararası medyayı takip ettiğiniz zaman Amerika, İsrail, İngiltere ve Almanya’nın başını çektiği devletlerin Türkiye halkının DARBEYİ püskürtü diye suçladıklarını görüyoruz.
Bu tam anlamı ile Batının iki yüzlü tavrını ortaya koyuyor. Çünkü darbe olursa Türkiye 50 yıl ekonomik ve siyasi olarak geriye gideceğini biliyor. Havalimanı yapılmazsa Almanya kazancına kazanç katacak.
Amerika ,İsrail’in Arz-ı Mevud’a ulaşması için Türkiye’de iç savaşın olduğu paramparça bir ülke istiyor. İngiltere ise sömürdüğü Ortadoğu da menfaatleri devam esin diye Müslüman ve Güçlü Türkiye İstemiyor.
İşte basit ve kaba anlamı ile bu dört devlet ülkemizin perişan ve kardeş kavgaları ile mahvolması için elinden geleni yapıyor.
Ak Pati ve Erdoğan bu darbeyi bilerek yaptırdı demek en basit anlamı ile ADİLİKTİR ŞEREFSİZLİKTİR…
Kimisi de utanmadan sıkılmadan kendi adiliklerini, kendi darbeciliklerini mazur göstermek için efendim darbe saat 21.00 da olur mu ? darbe sadece Ankara ve İstanbul’da mı olur gibi yalan ve saptırmalar yaparak Recep Tayyip Erdoğan bunu kendisi yaptı diyerek yalan ve adilik yaparak yaptıkları şerefsizliği hafifletmenin gayretine girmelerinin benim açımdan hiçbir kıymeti harbiyesi yoktur.
Erdoğan’ın bu kadar küçük düşünmeyeceğini 30 yıldır kendisini takip eden birisi olarak çok iyi biliyorum. Bu konuda konuşmaya bile gerek olmadığını düşünüyorum. Bu söz darbecileri mazur göstermek için söylenen bir söz olduğunu bilmemek için çok saf olmak gerekir. Yaşanan acı ve talihsiz darbe teşebbüsünden sonra bazı konularda hükümetin ve Cumhurbaşkanının bazı çalışmaları yapmasının kolaylaşması onların bu çirkin teşebbüste parmağı var denmesini mazur göstermez.
Bu dezenformasyona inanıp bu işte hükümetin ve Cumhurbaşkanın dahli var denemsinin İsrail, ABD, İngiltere ve Almanya’nın ekmeğine yağ sürmek demek olduğu açık ve net iken samimi ve dünya gelişmelerinden haberi olmayan saf ve temiz kardeşim bu yalanlara inanıp kendi hükümetini suçlaması doğru ve adil değil.
Hükümeti, Cumhurbaşkanını eleştirmek ebette hepimizin hakkı. Ancak Dünyanın üzerimize geldiği bir anda bunu yapmayacağız. Önce onları def edeceğiz. Daha sonra bizim hükümetimiz ve Cumhurbaşkanımıza eleştirimiz var ise hakaret etmeden yapacağız. Ki bunu yapan bir basın mensubuyum. Hükümette Cumhurbaşkanı’da haklı ve makul eleştiriye her zaman açıklar diye düşünüyorum.
Hükümeti, Cumhurbaşkanını eleştirmek ebette hepimizin hakkı. Ancak Dünyanın üzerimize geldiği bir anda bunu yapmayacağız. Önce onları def edeceğiz. Daha sonra bizim hükümetimiz ve Cumhurbaşkanımıza eleştirimiz var ise hakaret etmeden yapacağız. Ki bunu yapan bir basın mensubuyum. Hükümette Cumhurbaşkanı’da haklı ve makul eleştiriye her zaman açıklar diye düşünüyorum.
ABD'Li General haddini aştı
Bütün devletlerin muhatabı subaylar değil hükümetlerdir. ABD gibi demokrasinin beşiği olduğunu iddia eden bir ülkenin generali biz Türkiye’de tutuklanan askerler ile çalışıyorduk şimdi onların çoğu tutuklandı diye üzüntülerini beyan etmesi kabul edilmez. Ne yani darbecileri ABD ‘li general ile kankalar diye iyi ki darbe yaptınız mı diyeceğiz ?
Ey ABD’li general sizin muhatabınız subaylarımız değil. Sizin başkanınız Obama bizim cumhurbaşkanımız ile konuşsun ne sorun varsa çözmeye çalışsın. Siz hariçten gazel okumayın bayım. Sizin devletiniz kurulurken biz gerileme devrini yaşıyorduk . Sizden devlet idaresi ile alakalı öğreneceğimiz hiçbir şey yok.
ABD’li General’in kendi devlet başkanının yapması gereken konuşmayı yaparak biz tutuklanan bazı generaller ile çalışıyorduk bu tutuklamalar iyi olmadı diyecek CÜRETTİ kendinden görmesi hayret verici bir durum oldu. Bu açıklama ancak biz daneyi beraber yaptık. Türkiye halkları bizi meydanlarda perişan etti. Bu açıklamayı can havliyle yaptım demesi oluyor.
Erdoğan’ı 30 yıldır takip ederim. Hayatını okudum. Onun kendi siyasi ikbali için halkının üstüne bomba ATIRMAYI Düşünmek Erdoğan’ın halkını ne kadar sevdiğini bilmemektir. Mesleki tecrübem, bilgim birikimim Erdoğan’ın samimi olduğuna adım gibi eminim.
ABD Saddam’ı,Kaddafiyi devirmek ve Ladini öldürmek için ne kanıt gösterdi ?
ABD yıllardır GÜLEN ile iş tutuyor. Dünya üzerinde beraber bir çok operasyon yaptı, yapıyor ve yapacak.
Yani ikisi de birbirlerinin filim fırıldaklarını bildikleri için ABD. kolay kolay Gülen’i vermez. Ama menfaatleri için gerekirse Gülen’i bir CİA operasyonu ile ortadan kaldırabilir (kendileri suikast yapıp MİT elamanı öldürdü, Yahut da bir iğne ile öldürüp kalp krizi geçirdi diyebilirler).
ABD’nin Güleni iade etmek için bize somut kanıtlar sunun diyor. Ben de onlara siz Saddam’ı, Kaddafiyi öldürüp ülkelerini perişan ederken elinizde ne kanıt vardı acaba diye sormak isterim ? Yada USAME Bin Ladin’i öldürürken elinizde yazılı hangi kanıt vardı ?
Ey ADB kendini zeki , Türkiye halklarını aptal veya sersem mi sanırsın ? Unutma senin devletin henüz yok iken bile biz dünyanın en İHTİŞAMLI devleti olan Osmanlı ile dünyaya nizam veriyorduk.
Türkiye’yi Libya Suriye veya Tunus ile karıştırmayınız. Bizler millet olarak asırlarca dünyaya nizam vermişiz. Şu an yine ufak ufak kendimize gelirken siz bunu başarmamamız için bir sürü filim fırıldak çeviriyorsunuz ALLAH’ın izni ve basiretli devlet büyüklerimizin çabaları ile bu oyunlarınızı bozacağız.
Dış ve İç düşmanlar demokrasi nöbetleri ile halk ve hükümetin birliğini görünce çıldırıyorlar…
Halkımızın 15 Temmuz 2016’da ABD, İsrail ,Almanya ve İngiltere’nin desteği veya bilgisi dahilinde yapmaya çalıştıkları darbe teşebbüsü necip ve civanmert halkımız tarafından PÜSKÜRTÜLMESİ nobele aday olacak bir girişim olduğu halde kendi menfaatleri gerçekleşmediği için ÇILDIRMALRINI anlıyorum. Ama samimi ve yurdum halkından bazılarının bu adı geçen devletlerin ve yardakçılarının ileri sürdüğü bu darbeyi Ak Parti ve Erdoğan tezgahladı çıkışlarına pirim vermeleri onların ekmeğine yağ sürüyor diye düşünmekteyim.
Son söz olarak şunu söylemek isterim, Ak Parti,Cumhurbaşkanı veya diğer devlet büyüklerini her zaman eleştiri hakkımız bakidir. Ancak şu an dünya bizim ülkemizde iç savaş çıksın İslam ülkeleri için bir UMUT olan ülkemizin Suriye’ den beter duruma gelmesi için her türlü antidemokratik oluşuma destek verdiklerini görmemek için KÖR olmak gerek.
Darbeciler TBMM.ni Bombalamışlar, Cumhurbaşkanlığı Külliyesine saldırmışlar yanında 5 vatandaşımızı şehit etmişler, Polislerimize bomba atıp 50 tanesi ile beraber 237 vatandaşımızı şehit etmişler özetle demokrasimize, birliğimize kast eden Darbecileri sert bir şekilde kınayıp Ülkemize gelerek acımıza ortak olmaları gereken güya müttefiklerimizin isteksiz bir şekilde darbeyi kınıyoruz ama siz de darbecilere sert davranmayın sözü başta olmak üzere onlarca şekilde bize ders vermeye kalkmalarını kabul etmek mümkün değil.
Evet ben gazeteciyim ama ondan önce bu ülkenin vatandaşıyım. Ülkemin birlik ve beraberliği bölük pörçük olduktan sonra ben nasıl gazetecilik mesleğimi yapabilirim ? Yani ülkemin birliği ve beraberliği mesleğimin de önündedir.
Ey samimi kardeşim bu dış güçlerin büyük oyunlarını görüp halen küçük oyunlara gelmeni istemiyorum.
Aziz ve sadık kardeşim Bak !...
Cahiliye döneminde Arapların kendi kabileleri arasındaki kan davaları meşhurdur. Buna rağmen dış bir düşman belirdiği zaman kendi aralarında birlik olup o belayı def edene kadar savaşırlardı. Daha sonra yine kendi aralarındaki sorunlarını konuşur gerekirse savaşırlardı. Biz yüzyıllar sonra bu kadar basit olan bir olayı yapamayacak mıyız ?
Kim ne derse desin 15 Temmuz 2016 darbe girişiminin baş destekçileri İsrail, ABD, İngiltere ve Almanya başta olmak üzere ülkemizin gelişmesini istemeyen bütün gelişmiş ülkeler BU HAİN DARBENİN BAŞARILI OLMASIiçin ya destek verdiler, ya sessiz kaldılar yada darbe amacına ulaşmadı diye üzüldüler.
HÜKÜMETİN eleştirdiğim çok hatası var. Ancak şu an birliğimiz ve beraberliğimiz her şeyin üstünde. İç ve dış düşmanlarımızın bize reva gördükleri kötülüleri bertaraf edelim daha sonra kendi aramızda hatası olan devlet büyüklerimizi eleştirelim.
Şu da var FETÖ /PDY denen oluşum 1971 den bu yana adım adım palazlandı. Bu konuda hangi hükümet zamanında ne kadar büyüdüğünü araştırp halkımıza bilgi vermek araştırma komisyonunun en önemli işi olmalıdır.
Yazacak çok ama çok şey var ancak şu an bu kadar ile yetineyim.
İstanbul Times / Hüseyin Çetiner - 31 Temmuz 2016