Seminer Başlamadan önce Marmara Mardinliler Derneği (MMD)Başkanı iş adamı Ahmet Fuat Bodur yaptığı selamlama konuşmasında şunları söyledi: "Zeytinburnu ilçemiz tarihi mekan ve şahsiyet zenginliği olarak Fatih,Beyoğlu ve Üsküdar'dan sonra Eyüp Sultan ile 4.sırada yer alan ilçe olmasına rağmen Gazeteci yazar Hüseyin Çetiner ve yönetimi bu değerlere sahip çıkmak ve dünyaya tanıtmak için Geleceğim Zeytinburnu Platfomunu (GZP) kurarak büyük bir eksikliği gidermiş oldular.
İstanbul Times Haber Merkzi / Erhan Şahin
Hüseyin Çetiner 2008 yılında "Değişim ve Gelişim Tarihi İçinde Zeytinburnu" isimli kitabı yazıp basımını yaparak zaten ilçeye karşı olan borcunu ödemiştir.
Kendisi bununla yetimeyerek 2 sene önce daha güzel çalışmalara imza atmak için hiçbir maddi menfaat beklemeden bu seferde emeklerini ve paralarını ortaya koyarak ecdadımızın bize miras bıraktığı mekanlara ve ecdadımıza sahip çıkan çalışmalara imza attıkları için biz Marmara Mardinliler Derneği olarak her zaman GZP'nin çalışmalarını destekleyeceğiz.
Buradan Platform yönetim kurulu üyelerine seslenmek istiyorum.Kurucu başkanları olan Hüseyin Çetiner'e bu güzel projeyi başlattığı için 15 gün içinde güzel bir nazar bocuğu takmalarını isterim.
Eğer bunu yapmazlar ise biz Marmara Mardinliler Derneği olarak bu nazar bocuğunu Hüseyin bey'e takacağımızı burdan ilan etmek istiyorum" dedi.
Hüseyin Çetiner ise şunları söyledi:
Değerli Dostlar ,
Hepiniz Geleceğim Zeytinburnu Platformu (GZP) olarak Marmara Mardinliler Derneği Zeytinburnu şubesinde düzenlemiş olduğumuz “Zeytinburnu’nun manevi şahsiyetlerinden Merkezefendi Konulu seminerimize hoşgeldiniz”
Platform olarak amacımız İstanbul’un 39 ilçesi içinde Fatih, Beyoğlu ve Üküdar’dan sonra en çok tarihi mekan ve şahsiyetin olduğu Zeytinburnu’ndaki değerlerimizi yerli ve yabancı insanlara tanıtmak üzere yaklaşık 1.5 sene önce çalışmalarımıza başladık.
2 Haftadır da Seminerlerimiz ile dilimizin döndüğü kadar ilçemizin Manevi şahsiyetlerini anlatmaya çalışıyoruz.
Bizim üzerine kafa yorduğumuz tarihi mekanlarımızı ve ilçemizin ünlü ebedi sakinlerini dünyaya mal etme meselesi sadece bizim derdimiz değildir.
Elbette bu toplum olarak hepimizi alakadar ediyor. Biraz klişe olacak ama atalarımız bir elin nesi var iki elin sesi var demişler. Önce Zeytinburnu ilçemizde bulunan tarihi mekanlarımızı ve şahsiyetleri bu ilçede yaşayan komşularımıza tanıttıracağız. Daha sonra diğer insanlara tanıtacağız.
Merkezefendi Hazretleri hakkında her şeyi bu kısa sürede anlatmamız münkün değil ancak vaktimizin elverdiği sürece özet olarak şunları anlatmak mümkün Merkezefendi hicri 1464 yılında Denizli ‘nin Buldan Kasabasına bağlı Sarı Mahmudlu köyünde (Akçaköy) dünyaya geldi.
Asıl adı Mûsâ, künyesi Ebü’t-Takī, lakabı Merkez Muslihuddin’dir. Merkez Efendi veya Merkez Halîfe diye de tanınır.
Bursa’da 15 yıl eğitim aldıktan sonra 1493 yılında İstanbul’a geldiği kayıtlarda geçer.
Merkezefendi dini bilgilerinin yanı sıra yaptığı Mesir Macunu ile de halk Hekimliği konusunda ünü vardır. Bir çok önemli camide vaazlar veren Merkezefendi aynı anda bir çok görevi ifa etmesi ile de biliniyor.
Bugün Denizli’de Merkezefendi adı ile bir ilçe
İstanbul Zeytinburnu’nda Mahalle ve Camii
Manisa da her sene yapılan Mesir Macunu saçımında bu ünlü insan rahmet ve minnetle anılıyor.
Merkezefendi Camide Vaiz…
Medresede Hoca…
Dergahta Şeyh…
Halk arasında hekimdir… Yani özetle devrinin on parmağında on marifet olan bir zattır Merkezfendi.
Kocamustafa Paşada Şeyhlik Yapan Sünbül Sinan efendiye başlangıçta önyargısı olan Merkezefendi daha sonra Sünbüln Sina’ın bir çok kerematini gördüğü için ön yargılarından kurtulup talebesi oldu.
Merkezefendi Zeki, akıllı ve çok bilgili bir kimse idi. Kanunu Sultan Süleyman han devrinin kudretli Şeyhul İslamlarından Ebu Suud Efendinin takdirini kazanmayı kısa surede başardı.
Aksaray ve Amasya da bir sürer görev yaptıktan sonra tekrar İstanbul’a geldi.
Merkezefendi Sünbül Efendinin sohbetleriyle yetişip evliyalık makamlarına yükseldi. İcazet (diploma) aldı. Daha sonra İstanbul- Aksaray’da Kovacı Dede Dergahında talebe yetiştirmeye başladı.
Merkezefendi talebesi olduğu Sümbül Sinan ‘ın kızı Rahime Hatunla evlendi.
Sünbül Efendi, çok sevdiği kızı Rahime Hatunu, yine çok sevdiği talebesi Merkez Efendiye nikah etti ve evlendirdi. Yavuz Sultan Selim’in kızı Şah Sultan, İstanbul’da Eyüp Bahariye’de onun adına bir cami ve yanına medrese yaptırdı.
Merkez Efendi buraya tayin edildi. Bir müddet orada talebe yetiştiren Merkez Efendiye Kanuni Sultan Süleyman Han, Topkapı surlarının dışında yaptırdığı tekkede vazife verdi.
Orada da talebe yetiştiren Merkez Efendi, Kanuni Sultan Süleyman Hanın annesinin isteği ve Sünbül Efendinin tenbihi üzerine Manisa’ya gitti.
Valide Sultanın Manisa’da yaptırdığı imaretin yanındaki dergahta hocalık yaptı.
Tıb bilgisi kuvvetli olan Merkez Efendi, Manisa’da bulunduğu sırada kırk bir çeşit baharattan meydana gelen bir macun yaptı.
Hastalar, bu macunu yiyerek şifa bulurdu. İlkbaharda yetişen çiçeklerden de istifade edilerek yapılan bu macunu almak için, çevre kasabalardan gelirlerdi.
Mesir macunu diye şöhret bulan bu macun, şimdi de yapılmaktadır. Merkez Efendi, talebelerini iyi yetiştirmek için çok gayret gösterirdi.
Cebinde şeker, yemiş gibi şeyler bulundurur, çocukları gördüğü yerde dağıtarak onları sevindirirdi.
Çocuklara buyururdu ki: ’Benim için hayır dua ediniz. Siz günahsız masumsunuz. Sizin dualarınızı cenab-ı Hak kabul eder. Bu yüzü kara, sakalı ak ihtiyar için dua ediniz ki, kıyamette yüzü ak olsun.’ Çocuklar dua edince de; ’Ya Rabbi! Bu masumların dualarını red eyleme.’ diye Allahü tealaya yalvarırdı.
Bütün hayvanlara karşı da çok merhametli idi. Merkebe suyunu verir, tavuklara yem atardı. Merkez Efendi, büluğ çağına geldiği günden, ömrünün sonuna kadar, hiç cemaatsiz namaz kılmamıştır.
Eğer öğle ve yatsı namazlarında cemaate yetişememişse, namazını kılmış olanlardan birkaç kimseye; ’Hayatımda hiç cemaatsiz farz namaz kılmadım. İmam olayım da sizlerle namaz kılalım. Aynı namazı tekrar kılmanın zararı olmaz.
Sonra kıldığınız nafile olur.’ buyururdu. Merkez Efendinin ömrü; hep ibadet etmekle, insanlara hakkı, doğruyu anlatmakla, Ehl-i sünnet itikadını yaymakla, hayr ve hasenat yapmakta halka ön ayak olmakla, fakir ve zayıfları himaye etmekle geçti.
Merkez Efendi, senelerce dergahta talebelere ders vererek, onlara Allahü tealanın emir ve yasaklarını bildirdi.
Zaman zaman İstanbul’un çeşitli camilerinde halka vaaz ve nasihatlerde bulundu. Vaazında camiler dolar taşar, boş yer kalmazdı. Halvetiyye yolu büyüklerinden Sünbül Sinan Efendinin meşhur talebelerinden olan Merkez Efendi1552 (H.959) yılında İstanbul’da vefat etti.
Cenaze namazını; ’Dünyada bu kimseyi riyasız olarak görmüştük.’ buyuran şeyhülislam Ebüssü’ud Efendi kıldırdı.
Naşı büyük bir kalabalık tarafından uzun bir süre omuzlarda taşınıp, Topkapı surlarının dışında kendi yaptırdığı Merkezefendi caminin türbesine defnedildi.
Mardinliler 'den seminere yoğun bir katılım oldu
Marmara Mardinliler Derneği'nin kurucu başkanı iş adamı Ahmet Fuat Bodur Başta olmak üzere derneğin başkan yardımcısı Mehmet Emin Dağ, Sağlık Komisyon başkanı Eğitimci Zuhal Çalbay,Fatih teşkilat başkanı Ahmet Çalbay, Bayrampaşa teşkilat başkanı Mehmet Mustafa Karahan,Güngören teşkilatlanma başkanı Natim Karahan, Mardin Dernek başkanı Tuncay Alap, Mardin Nusaybin Dernek Başkanı Enver Akdeniz,Midyat Ortaca Dernek Başkanı Suphi Aslan başta olmak üzere seminer Zeytinburnu'nun Manevi ve Ebedi sakini Merkezefendi Hazretleri konulu seminerden çok faydalandıklarını ifade ettiler.
Bazı Mardinli izleyciler biz de böyle bir çalışmayı Mardindeki ilçelerimizde yapmayı düşünüyoruz dediler.
Geleceğim Zeytinburnu Platformu (GZP) Yönetim Kurulu üyeleri burada olmaktan çok mutluyuz dediler ...
Vakti müsait olan platform yönetcilerinin katıldığı seminerde' başkan yardımcısı Eğitimci Müzeyyen Kurt şunları söyledi "Hüseyin başkanımız Zeytinburnu içesindeki tarihi mekanların ve şahsiyetlerin yerli ve yabancı turistlere tanıtmak ve temsili olarak her sene 29 Mayıs ile 29 Ekim tarihleri arasında İstanbul'un fethini anlatacak geniş kadrolu bir tiyatro ekibi ile İstanbul'un fethini anlatacak çalışmayı yapalım deyince çok heyacanlandım.
Geçen 1.5 senede çok güzel çalışmalar yaptık. Son iki haftadır da Manevi şahsiyetlerimizi anlattığımız seminerlerimiz ile daha geniş kitlelere çalışmalarımızı duyuracağız. Gündemimizde daha güzel çalışmalar var. Bizi yalnız bırakmayan Mardinlilere teşekür ederim" dedi.
Platformun diğer yönetim kurulu üyeleri,Arzu Sidal ,Osman Kumandan, Kadir Şengül ve Nadiye Polat'ta Geleceğim Zeytinburnu Platformu'nun düşüncelerine ve ilçe için hayal ettiği çalışmalara Sivil Toplum Kuruluşları'nın destek ve katkıları olursa daha kısa sürede hedeflerimize ulaşırız diyerek seminerlerimize icabet eden bütün Marmara Mardinliler Derneği yönetcilerine teşekkür ettiler.
Gazeteci yazar Hüseyin Çetiner seminerin bitiminden sonra ise şunları söyledi " Bizleri samimi bir ortamda karşılayan dernak başkanı Ahmet Fuat Bodur ve çalışma arkadaşlarına Çiğkçöfte,tatlı ve çay ikramları içinde çok teşekkür ederim" dedi.
Kaynak: İstanbul Times Haber Ajansı (İTHA)