Kandıra İlçesi'ne bağlı Seyitaliler Köyü'nde kişiye ait arazi üzerinde etrafı tel örgülerle çevrili barınağa konulan, sayıları 300'ü bulan köpeklerin açlıklar birbirlerini parçaladığı iddia edildi. Köpeklerin İstanbul'dan toplanıp getirildiğini söyleyen Kocaeli Doğa ve Hayvan Dostları Derneği üyeleri, özel mülkiyet olduğu için sadece tel örgü arkasından içeri yiyecek attı.

Kocaeli'de bir süredir tartışma konusu olan Seyitaliler Köyü'ndeki özel köpek barınağında bugün 300'e yakın köpek bulunuyor. Daha önce birçok kez şikayet edilen barınağa sürekli olarak cins ve tasmalı köpekler getirilip bırakılıyor. Barınağı yapanların buraya çok ender geldikleri, su elektrik ve veterineri de bulunmayan barınaktaki köpeklerin zaman zaman açlıktan zayıf olanları öldürüp yedikleri öne sürülüyor.


Kocaeli Doğa ve Hayvan Dostları Derneği'nden Gonca Çelik, İlksen Aydın, Hakan Turcan, Nur Işık'ın da aralarında bulunduğu bir grup, dün barınağa giderek, açık alanda tel örgü kenarında kendilerine yiyecek verilmesini bekleyen köpeklere beraberlerinde getirdikleri yiyecekleri atarak besledi.


Dernek yöneticilerinden Gonca Çelik, 2008 yılından beri açık olan ve herhangi bir resmi işletme izni bulunmadığını söylediği barınakta hayvanların günlerce aç ve susuz bırakıldıklarını, veteriner kontrolünden geçmeyen ve kısırlaştırılmayan köpeklerin de birbirlerini yiyerek hayatta kaldığını ileri sürdü.


Daha önce Kocaeli Valiliği ve Orman Su İşleri Müdürlüğü'ne şikayet edilen ruhsatsız barınak için cezalar uygulandığını, ancak cezalara rağmen kapatılamadığını da söyleyen Gonca Çelik, "Burası şahsa ait. Kendisine toplanıp buraya getirilen bu hayvanların bir çoğunun tedaviye muhtaç, bakımsız olduklarını, beslenmesi doğru düzgün yapılmadığını, insan sevgisinden yoksun bırakıldıklarını söyledik. Hiç ilgilenmedi" dedi. Çelik, şu iddialarda bulundu:


"Biz bugüne kadar buraya ziyaretlerimizde hiçbir gelişme olmadığını, buranın iyileştirilmesi gereken çalışmalarının yapılmadığını gördük. Bu hayvanların çoğu İstanbul'dan getirilen hayvanlar. Terk edilen, artık bakamayacak kişilerin bırakmasıyla sayı artıyor. Tel örgülerin arkasından kuru mama verdik. Ancak içerdeki prefabriklerde tutulan canlılara ulaşamıyoruz. Ben şunu merak ediyorum. Buraya hayvan gönderen insanlar ve burayı savunan insanlar, bunlara gerçekten iyi bir şekilde bakıldığını mı düşünüyorlar? Burada tutulan hayvanlar sokakta özgür olsa yaşama ihtimali çok daha yüksek. Zaten şu an açlıktan birbirlerini parçalama yeme durumundalar. Hiçbir şekilde kaçacak alanları da yok. Seslerini duyurma olanakları yok."


Gonca Çelik böyle bir barınağın mutlaka sürekli bakıcıları, veteriner hekiminin olması gerektiğini, hayvanların hergün beslenmelerinin de şart olduğunu belirterek yetkililerin bir an önce bu konuya el atmalarını istedi.