Ak Parti genel merkez idarecileri ve İstanbul il başkanlığı 2019 yılına kadar seçim olmamasından dolayı  7 Haziran 2015 de alacakları sonuçların rahat çalışmalarına imkan verecek bir sayıda milletvekili çıkarmak zorunda olduklarının farkında.

İstanbul Times Haber Merkezi

 

Bunun içinde bütün teşkilat anayasayı tek başına değiştirebilecek 367 milletvekili çıkarmak istiyor. Bunun altındaki diğer hedefin de en az 330 milletvekili olduğu Ak Parti içinde konuşuluyor.

 

Ak Partili idarecilerin hepsi 276 milletvekili çıkarıp hükümet olmaya devam edebilmek için hiçbir risk görmüyor. Ak Parti sözcüsü Beşir Atalay ve Başbakan Yardımcısı Doç.Dr.Yalçın Akdoğan’da yaptığı açılamalarda hükümet olamayacağımız korkusu yok zaten anketler ve halk da buna ihtimal vermiyor sözünü açık bir şekilde ifade etti.

 

Gerek Ak Parti kurucu genel başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, gerekse de başbakan Ahmet Davutoğlu’ nun yaptığı açıklamalarda 7 Haziran 2015 de yapılacak genel seçimde mücadele etmeleri gereken yapının CHP,MHP ve HDF değil adına paralel yapı dedikleri mekanizma ile girdikleri amansız savaşı daha da kızıştıracaklarını tahmin etmek zor değil. Seçime yaklaşıldığı günlerde STV. yayın grubuna yönelik de bir operasyon yapabileceklerinin ayak sesleri verilmeye başlandı.

 

Hükümet hizmet hareketinin Musevi, Rum, Ermeni ve diğer düşman lobilerle ele ele çalışarak Türkiye aleyhinde faaliyette bulunduğunu ifade ederek  seçmeni dış düşman karşısında kendi safında toplamaya gayret edeceği sinyali veriliyor. Sonuç olarak 7 Haziran 2015 genel seçiminin Ak Parti için bir ölüm kalım savaşı kadar önemli olduğunun herkes farkında. Ak partinin, ilk hedefi 367 bu olmaz ise de en az hedef 330 milletvekili. Bunun altındaki bir sayıyı parti başarısızlık olarak telakki edecektir.

 

 

CHP genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun genel başkan olması ile bir çok alanda yaşanan statükodan kurtulmuş olsa da halen parti içindeki Ulusalcılar, aşırı solcular ve diğer freaksiyonlara sahip kişilerin çıkardığı sıkıntılar CHP yönetimini doğru dürüst çalıştıramıyor. CHP’nin gözü % 30 ile 36 bandında ama bunu yakalayabilmek için seçmene sunduğu güçlü bir argümanı henüz yok. İktidar olmak isteyen partinin seçmenine aklı başında vaatler vermesi gerekir. CHP, Esnaf’a, Memur’a,işçiye, öğrenciye, sanayiciye benim iktidarımda durumunuz daha da iyi olacak güvenini vermediği sürece hedef ve beklentisine ulaşma şansı yok.

 

Kemal Kılıçdaroğlu’ndan önceki CHP genel başkanları toplumun dini değerleri ile barışık değillerdi.Yeni CHP döneminde bu bir nebze başarıldı. En bariz örneği Ak Partili bazı bayan milletvekillerinin mecliste baş örtüsü takmaları karşısında CHP gayet demokratik davranarak bu konuda sağlıklı bir duruş sergiledi. Parti örgütleri çevresindeki dini mabet idarecilerini ziyaret ederek ilişki içine girdiler.Bir partinin iktidar olması için ana kademedeki idarecilerin eylem ve söylemleri çok önemli. Halka dokunmaları önemli ama asıl ALTIN VURUŞ toplum kesimlerine sunulacak projelerde ben iktidar olursam şu veya bu şekilde ayağı yere basan projeler sunularak sizin ekonomik durumunuz daha da iyi olacağı konusunda seçmeni ikna ederse işte o zaman umut ışığı olur. Halka proje sunamayıp tek projem AKP nin gitmesi denilirse işte oy oranı % 23 ile  26 bandında oynar.

 

CHP idarecilerinin her ne kadar biz iktidar olacağız deseler de asıl beklentileri oylarını % 30’un üzerine çıkarmak ve bunu başarı olarak göreceklerdir.

 

Vatandaşın MHP’den beklentisi sadece vatan bölünmez bayrak inmez söylemi değil. Bu iki söylem elbette çok önemli ancak sadece bu söylem ile oy alıp iktidar olmanın imkanı olmadığını MHP parti üst yönetimi de görüyor. MHP halka yani seçmene beni iktidar yaparsanız daha müreffeh bir hayat yaşarsınız tezini savunması ve seçmeni buna ikna edecek argümanlar öne sürmeli ki % 16 -18 bandından kurtulup TBMM.de istediği sandalye sayısına erişsin. Ayrıca medya ve kitle iletişim araçlarını etkin bir şekilde kullanıp seçim programını halka anlatacak imkanı bulması gerekir. Ezan susmaz, vatan bölünmez,her şey vatan için sözleri önemli ancak bunlar MHP yi iktidar yapacak veya ciddi bir oy artışı yapacak eylem ve söylemler değildir. MHP rakip partileri ve seçmeni iyi analiz edip ona göre bölgesel bir seçim çalışması yaparak oylarını artırma stratejisi uygularsa başarılı olur.

 

HDP eş genel başkanı Selahattin Demirtaş Cumhurbaşkanlığı seçiminde iyi bir dil kullanarak % 9.8 oy aldı. Yani ülke barajı olan % 10’a aşmaya ramak kaldı ama aşamadı. Buna rağmen 7 Haziran 2015 de yapılacak olan genel seçimde bağımsız değil de parti olarak gireceğiz demelerini anlamak zor. Bu siyasi olarak bir intihar demektir. Cumhurbaşkanlığı seçiminde diğer partilere oy veren bir çok kişi Demirtaş’ı tercih etmişti. Ancak genel seçimde seçmenin gönlünde olan partiye oy vermesi bekleniyor. En iyi ifade ile HDP’nin oy oranı % 6.8 ile 7.5 olarak karşımıza çıkıyor. Buna rağmen neden parti olarak seçime gideceğiz dediklerini anlamak kolay değil. Bazıları HDP Ak Parti ile anlaştı. Barajı aşamayacak ve onların milletvekilleri de Ak Partiye kayacağı için  tek başına Anayasayı değiştirecek diyorlar. Bir diğer görüşte  HDP Ak Parti listelerinde 40 ile 45 civarında adayı seçime sokacak. Anayasa değiştikten sonra bu vekiller ayrılıp HDP ye katılacak diyen bir görüş daha mevcut.

 

Saadet Partisinin fikir ve düşünceleri toplumun büyük kesimi tarafından beğeniliyor.Ancak iş sandıkta oy kullanmaya gelince oyların aynı şekilde yansımadığını görmek mümkün.

 

7 Haziran  2015 genel seçimine 3 ay gibi bir süre kaldı. Partiler ön seçim ve temayül yoklamaları ile adaylarını belirleme telaşı içindeler. CHP % 10 dan fazla oy aldığı illerde hakim gözetiminde ön seçim yapacak. Ancak  İstanbul’da 1-3-5 -7 ve 9.sıraları kontenjana ayırması ön seçime girecek aday adaylarının şansını yarı yarıya düşürdü. Bir çok aday adayı bu kadar yüksek bir kontejanın olmasından rahatsız.