Savcılık basın görevini yapmıştır dedi
Cumhuriyet Savcısı E.S. 07.10.2015 tarihinde yazdığı kararda adeta Kuzu Toplu Konut ve patronu Özen Kuzu’ya ders niteliğinde TOKAT gibi bir karar ile basını susturamazsınız dedi.
“Anayasasmızın 28.maddei,5680 sayılı Basın Yasasının 1.Maddesi uyarınca Basın Özgürlüğü güvence altına alınmıştır.Bu düzenlemede basına güvence sağlandığı toplumun huzurlu,sağlıklı,mutlu ve güven içerisinde yaşayabilmesinin teminatı olarak basın özgürlüğüne yer verildiği görülmektedir. Basın olayları izleme, aydınlatma,yönlendirme,yetki ve sorumluluğuna sahiptir. Bunun içindir ki basın yayın yaparken yaptığı yayından dolayı eyleminin hukuka aykırılık teşkil edip etmediği değerlendirme ölçütleri genel anlamda hukuka aykırılığa ilişkin ölçütlerden farklı olarak ele alınmalıdır…
Yayının ancak Maddi gerçeği saptadıktan sonra verilebileceği şeklindeki düşüncenin kabul edilmesi halinde haber verme ve konuyu aydınlatma hakkının özü sınırlandırılmış olur.Zira maddi gerçeğin araştırılıp ortaya çıkarılması çok zaman alacak ve bu durumda haberin güncelliği de ortadan kalkacaktır.Önemli olan meydana gelmiş olayın halkı aydınlatacak şekilde kamuya aktarılmasıdır…
Açıklanan nedenlerle; … KAVUŞTUERMAYA YER OLMADIĞINA KARAR VERİLMİŞTİR.
Kuzu Toplu Konut’un patronu Özen Kuzu yaptığımız tarafsız ve % 100 haber değeri olan bir çalışmamız için hem şirketim ve şahsım ALEYHİNE 10 Bin TL ilik tazminat davası açtı hem de aynı şekilde çifte suç duyurusunda bulundu. Bu yetmezmiş gibi Sea Peal’ün PR danışmanlık hizmetini yuapan Banu Ergin Demirci ‘de aynı şekilde hem şahsım hem de şirketim Aleyhine suç duyurusunda bulundu. Bu maksatla bizi bunaltarak özgür,tarafsız ve kamuoyunu bilgilendirici haberlerimizi engelleme yoluna gidebileceklerini düşündüler. Biz sayın Özen Kuzu ve Kuzu grup hakkında bu projeye kadar bir önyargı sahibi değil idik. Ancak Bu projenin yapıldığı Ataköy sahiline Doğu Roma İmparatorluğu 1.170 Yıl,Osmanlı 1453 den 1923 e kadar yani 470 yıl,Cumhuriyet ise 1923 den 2002 ye kadar buraralara imar ve inşaat izni vermezken ne olduysa son 12/13 yılda bu bölge betona teslim edilecek projelere ev sahipliği yaptı. Çocukluğu bu sahilde geçen bir basın mensubu olarak yaşam alanlarımızı tehlikeye atan projelere ne güzel mi oldu demem bekleniyorsa ben bunu hiçbir zaman demem. Hatta İstanbul’un Kibir kuleleri ismi ile bitme aşamasında olan kitabımdan bu konuya genişçe bir yer ayırmayı da düşünmekteyim. Yani özetle halkın yaşam alanını tehlike atan kim olursa olsun imkanlarımın elverdiği ölçüde kamu adına yayıncılık yapmaya devam edeceğim diyen Çetiner çevre,ve insanların yaşam alanlarını tehlikeye atanlara karşı sürdürdüğü mücadelesinde halkın desteğini talep etti.