Bir Çınar Vardı, Köse Kadı, Uçtaki Adam, Sokakta, Göç Zamanı ve İki Prens adlı eserleriyle edebiyat dünyasına nitelikli eserler kazandıran edebiyatçı yazar Bahaeddin Özkişi, vefatının 40’ıncı yılında Zeytinburnu Kültür ve Sanat Merkezi’nde düzenlenen söyleşi programında anıldı.
Edebiyat dünyasının erken yaşta yitirilen bir değeri olarak kabul gören Bahaeddin Özkişi’yi anma programına konuşmacı olarak katılan Mehmet Nuri Yardım, Cemal Şakar ve Doç. Dr. Cüneyt Issı, Özkişi’nin hayatını, edebi eserlerini ve kişiliğini değerlendirdi. Yoğun katılımın gerçekleştiği anma programında konuşan Doç. Dr. Cüneyt Issı "Bahaeddin Özkişi, insanın hep içinde, iç sokaklarında, iç caddelerinde, ara sokaklarında ve çıkmaz sokaklarında dolaşan bir yazardı” dedi.
“İNSANIN İÇ SOKAKLARINDA DOLAŞAN BİR YAZAR”
Programda Bahaeddin Özkişi’nin edebi yönlerini anlatan Doç. Dr. Cüneyt Issı, “Bahaeddin Özkişi bir gün Ahmet Hamdi Tanpınar’ın evine ziyarete gittiğinde, Tanpınar, Bahaeddin Özkişi’ye şunu söyler; ‘yazmaya devam et evladım, sen 10 tane Sait Faik edersin’. Bu hakikatten de önemli bir cümle. Tanpınar niye Bahaeddin Özkişi’nin eserlerini Sait Faik ile karşılaştırıyor? Sait Faik Abasıyanık’ta çok dolaşıyor ama o daha çok dışarıda dolaşıyor. Sait Faik dışarıda dolaşırken Bahaeddin Özkişi ise insanın hep içinde, iç sokaklarında, iç caddelerinde, ara sokaklarında ve çıkmaz sokaklarında dolaşan bir yazar. Böyle bakıldığında Özkişi, biraz da olsa Ahmet Hamdi Tanpınar hikayeciliğini de andırıyor. Bahaeddin Özkişi’nin bütün hikayelerinde diyebiliriz ki bir kişinin hemen hemen benzer olaylar karşısında farklı yaklaşımlarını ele alıyor. Bu bağlamda düşünüldüğünde Ahmet Hamdi Tanpınar’ın, Sait Faik Abasıyanık üzerinden Bahaeddin Özkişi’yi tanımlaması bence de çok doğru bir tanımlama. Ama Bahaeddin Özkişi’nin bir özelliği var, o insanın içinde dolaşıyor” diye konuştu.