Yerel yönetimlerde Belediye başkanları,başkan yardımcıları,meclis üyeleri ve birim müdürlerinin görev aldıkları belediyenin mücavir sınırları içinde yaşamaları yönettikleri insanlara saygılı olmaları açısından çok önemli bir gerekliliktir.
Zeytinburnu Times Haber Merkezi
Zeytinburnu bu konuda şanslı değil. Başkan ve bazı yardımcıları fiziki olarak ilçe içinde olan Merkez evlerinde ikamet etseler bile burası ilçe ile ilişkisini kopartmış bir yaşam sürüyor adeta.
Bu Kibir kulelerinde ikamet edenlerin çoğu 20 yıl önce mağdurdu şimdi mağrur olmuşlar
Bugün makam ve mevki sahibi olan bir çok belediye başkanı ve yardımcısı merhum Erbakan’ın 1974 lü yıllarda tırnakları ile bir şeyler yaparak 1994’e kadar getirdiği Milli Görüş çizgisine çok şey borçlular.
1974 den 1994’e kadar inanmış kesim zor şartlar altında siyaset yaptı. 1994 de O zamanın Refah Partisi İstanbul İl Başkanı olan Recep Tayyip Erdoğan ve inanmış bir avuç mücahit inançlı ve kararlı çalışmalarının sonucunda 1994 de yerel de,1997 de Koalisyon ortağı ,2002 de de HÜKÜMET olarak mağdurluktan Mağrurluğa doğru yelken açtılar.
Başkan Murat Aydın Zeytinburnu artık marka diyor ama çalışma arkadaşları marka ilçede ikamet etmiyorlar neden ?
Zeytinburnu belediyesinde bir çok başkan yardımcısı,Müdür ve meclis üyesi yöneticisi oldukları ilçede,ikamet etmiyorlar. Elbette kim nerede isterse orada ikamet eder. Ancak bu kural yöneticiler için geçerli değildir. Zeytinburnu Belediyesinde görevli olan birim müdürlerinin çoğu marka olduğu iddia olunan Zeytinburnu’nda,ikamet etmiyorsa burası için marka ilçe demek mümkün mü dür?
Mağdurken daha samimi idik
Mağdur iken aramızda samimiyet vardı riya yoktu. Bugün bizim bir yere getirdiğimiz siyasi büyüklerimiz artık mağdur değiller. Hatta bazıları da MAĞRUR oldu.
Bu mağrurluk hem dünyalarını hem de ahiretlerini karartı. Sen falan kişinin elini öpüp helalik dilemedin sana şu veya bu ambargoyu koydum.
Sen benim gibi krallığını ilan eden bir belediye başkanını dinlemedin sen artık ağzınla kuş avlasan bir şey değişmez tarzı TEHDİT ve aşağılamaları her gün görür olduk artık.
Yönettiğiniz halkın % 60’ı nasıl ve nerede yaşıyorsa sizde orada yaşayacaksınız !...
İyi ve adaletli bir yönetici yönetimine talip olduğu halkın yarıdan fazlası hangi şartlar ve nerede yaşıyorsa orada yaşaması makul ve mantıklı olandır. 300 bin nüfuslu bir ilçede 3.000 kişinin ikamet ettiği akıllı ve garip gurebadan izole edilmiş KİBİR kulelerinde yaşamakla halkın halinden anlamak zorlaşır.
Ben sizin başkanınızım ben ne dersem o olur !
Her gün yüzlerce riyakarın önünde düğme iliklediği,bir imzası ile istediğini zengin, istediğini iflas ettiren İstanbul ilçe belediye başkanları adı konulmamış birer krallık veya dükalık olmuş durumda.
,
Bol sıfırlı ihaleler veren ve menfaatleri için önlerinde iki büklüm olmuş riyakarlar gibi herkeste aynı ilgiyi beleyen Kral belediye başkanları bu ilgi ve alakayı daha doğrusu riyakarlığı göremedikleri kişileri cezalandırma yoluna gidiyor. İnsan cezlandıracağı kişiyi dinler öne sürdğü gerekçeler,belgeler ve kanıtlar kendisini tatmin etmiyorsa ona karşı tepkisini bir şekilde ortaya koymasına itirazım yok. Ancak tek taraflı ve ben böyle istiyorum sen de buna uyacaksın tarzı emir buyrukları ile bu devirde insanları DİZAYN edemezsiniz sayın başkanları.
Çoluk çocuğunun ekmeği için çabalayan insanları ezmeye kalkan makam ve mevki sahipleri gün gelecek yaptıklarından pişman olacaklar ama iş işten geçmiş olacak.
Kaynak: İstanbul Times Haber Ajansı (İTHA)