Önümüzdeki 50 yılın enerji kaynakları ve geleceğin harita taslakları üzerine stratejik hesaplar yapılıyor.

Üzerine oynanan oyunlar, söylenen yalanlar ile strateji savaşının adı oluverdi Kobani. Yüzyıl önce sınırları çizilerek şekillendirilmiş bölgemiz yeniden dizayn edilmeye çalışılıyor.

Bu bölgelerin kontrolü için Müslümanlar arası bir mezhep savaşının gerekliliğini bilen dünya baronları bu amaca hizmet edecek her türlü düşünce ve yapıya yeni alanlar açıyor. Bölgedeki durum IŞİD ve PYD'nin değil dünya devletlerinin güç savaşına dönmüş durumda.

O her detayı uzaydan tesbit edebilen Amerikanın, 300 kişiyle başlayıp her şehre girdikçe sayısı artan ve şimdilerde 30 000'ne ulaştığı söylenen bu örgüt için teknolojisinin iflas ettiğini söylememiz mümkün. Yada teknolojileri IŞID’ ismine henüz duyarlı olmadığı için radar dışı görünüyor olsa gerek. 

IŞID ile verilen kötü imajla tüm dünyada yükselişe geçen İslam dinine yönelişin önüne geçmeye çalışılırken, bir taraftanda bölge halkının hassasiyetlerine göre her türlü şekilde kullanıyorlar.

Erb il'de, Musul'da direnemeyen Peşmergeyi kurtarıcı olarak Kobani’ye gönderip PKK ve PYD için kamuoyunda sempati uyandırmaya çalışıyorlar.

Bu sempati rüzgârıyla da başka bir milletin (Türkiyenin) hassasiyetine dokunup diğer adımın hesabını yapıyorlar. 40 ülke koalisyonunun yapamadığını 400 peşmerge yapacakmış gibi akıllarla dalga geçip, Amerika’sı, Almanya’sı, İngiltere’si ve İsrail'i insanlık penceresini açmış bize nutuklar atıp dünya medyasını aleyhimize kullanıyor.

Tezkereyi çıkartmamıza rağmen karadan ne Avrupa'nın ne Amerika'nın gönderilecek tekbir askeri yok. Karadan girilecek bir müdahalenin 20-30 sene sürebilecek bir batalık olduğunu bildikleri için tüm kozlarını Türkiye üzerinden oynuyorlar.

Ülkemizin çevresini IŞID mayını ile döşeyip bizi Suriye savaşına çekmenin hesapları ince ince yapılıyor. İnsanların kesilerek katledilişini engelleyecek güvenli bir alana dahi yanaşmayan, canların hiçe sayıldığı sinsi bir oyun içerisindeyiz. 

Yaptıkları hesap tutmadığında emperyalist fabrikada oyun bitmiyor o zaman ülkeni karıştırırız modeli giriyor devreye. PYD ve IŞID savaşını Türkiye’ye taşıma senaryosu 6 Ekimden sonra HDP'nin Kobaniye destek için 1 Kasım'da küresel eyleme güç verme çağrısıyla yeniden gündemde.

Ülkeyi kan gölüne çevirip belkide bölgedeki bütünleşmenin ilk ayağı olabilecek çözüm sürecinide bitirme planını uygulamaya koydular. Kobani üzerinden Türkiye’ye mesaj verecekler, HDP'yi kullanıp güzelim ülkemi yeniden karıştırmak istiyorlar. HDP bu süreçte aldığı sorumluluğun farkında olmalı. 

Sokak terörü üzerinden ülkeyi terörize etmek isteyecek mihraklara fırsat vermemeliyiz. Sorunun kaynağı dururken sürekli yeni oyunlarla sorun üreten bir güruhun(batının) barış getireceği komedisini geçelim. Bölgede dengeleyici bir güç görmek istemeyen batı elindeki tüm kozları kullanıyor.

Sabır ve tahammüllerin zorlandığı, iyimserliğin suiistimal edildiği böyle kritik bir dönemde vakit uyanık olma vaktidir. Türkiyenin ve bölgenin geleceği Kürtlerin, Türklerin ve Müslümanların kardeşliğinden geçmektedir. Kürt siyasetçilerinin artık bunu görmesi gerekiyor.

Provokatif eylemlerde yapılacak hatalar kapanması zor yaralar açabilir. Bu nedenle hiç kimse tahriklere gelmeden geleceğine sahip çıkmalı. Oyun içinde oyun oynayanların yaptığı hesabı ancak birlik ve beraberliğimizle bozabiliriz asırlardır yaptığımız gibi...


Zeytinburnu Times / Canan Aysöndü