banner32

Ataköy Sahilinin betonlaşmasına Kuzu Group’ta katıldı

Rant uğruna kamuoyunun kullanımına açık olması gereken sahillerimiz bir bir beton’a teslim ediliyor. Ataköy sahilinde 125 Bin M2 lik arazi TOKİ tarafından SİMPAŞ Group satılmıştı. Daha sonra burada inşaat yapımı için harekete geçen Kuzu Group’un Sea Pearl projesinin satışını yapmak üzere çalışmalara başladığını gördük.

Ataköy Sahilinin betonlaşmasına Kuzu Group’ta katıldı
 Gazeteci Yazar Hüseyin Çetiner İstanbul Mimarlar Odası Genel Sekreteri Mimar Ali Hacıalioğlu ile Sea Pearl Projesi ile alakalı merak edilen sorularını sordu Hacıalioğlu cevapladı

Soru 1: Kuzu Group Ataköy sahilindeki arsayı ne zaman ve kaç para bedel ile satın aldı ?

Mevcut Hükümetin Kupun  (çok değerli araziler) tabir edilen değerli arazileri  TOKİ marifeti ile satarak hazineye gelir temin edip işi yürütmeye çalışması sonucu son yıllarda olmaması gereken bir çok yerde inşaatlar yapıldığını  biliyoruz. Ataköy sahili de bu bağlamda hükümetin iştahını kabartan yerlerin başında geliyor. TOKİ Ataköy konutlarını yeşil alan olarak düşünülen bir yerde yaparak yüksek bedeller ile sattı. Bu yetmedi sahile sıfır denilebilecek yerleri de sattı. En son satılan yer de 125 Bin m2 lik alandı. Burası başlangıçta SİMPAŞ grubuna satılmıştı ancak aralarında ne tür bir sözleşme olduğunu bilmediğimiz halde inşaat çalışması başlayınca Kuzu Group’ un Sea Pearl ismi ile bir projenin satışına başladı. Bizim için inşaatı yapan firmanın SİMPAŞ veya Kuzu Grpoup olmasının  hiçbir önemi yok. Biz davalarımızı idari yargıda açtığımız için olaya konu yer bizim için önemli.

Zeytinburnu Haber Merkezi / Söyleşi

Soru 2: Dünyaca kabul gören sahiller halka açıktır ve buralar yapılaşmaya açık değil iken Türkiye’de son yıllarda sahiller ve dere yatağında bina yapılmasını neye bağlıyorsunuz ?
 
Tek düşüce rant olunca dere yatağına öğrencilerin kaldığı yurt bile yapılıyor. Sizinde belirttiğiniz gibi sahiler halkın ortak kullanım alanıdır. Bütün dünyada sahillerin yanı başına imar verilmez iken siyasi otorite tercihini ranttan yana kullandığı için bizim mimarlar odası olarak  hiçbir anlam veremediğimiz Ataköy sahilinin imara açılmış olması da tek kelime ile çılgınlıktır.
 
Soru 3: İstanbul Mimarlar Odası olarak TOKİ’nin yaptığı arsa satış ile alakalı herhangi bir  dava açtınız mı ?
 
Açmazmıyız bu arsa satışı olur olmaz gereken  çalışmaları yaparak hemen dava açtık. Bizim dışımızda Ataköy konaklarında ikamet eden ve verilen yeni imar ile kendi haklarına tecavüz edildiğini ileri sürerek dava açtılar. Şu an Kuzu Group’un yaptığı Sea Pearl projesi ile alakalı bir çok dava devam ediyor. Er yada geç bu davaları kazanacağız. Çünkü şu an mevcut siyasi otorite biz yaptık oldu mantığı ile hareket ediyor. Yarın öbür gün kamuoyunun menfaatlerini düşünen bir iktidar değişikliğinde her şey değişecektir.
 
Bu projenin yapılması için imza atan herkes kanun önünde suç işlemiştir.Tapu dairesi müdürü ve memurları bile …
 
Hüseyin bey biz İstanbul Mimarlar Odası Anakent şubesi olarak yıllardır kıyıların imara açılmasının doğru olmadığını ifade ederek halkın menfaatlerini korumak için elimizden gelen her türlü kanuni haklarımızı kullanıyoruz. Ne yazık ki gözlerini rant bürüyen bir ekip her şeye para gözü ile baktığı  için bizlerin haklı taleplerini dikkate bile alamıyorlar. Ama bu yağmalar ve haksızlıklar ilelebet devam edemez.
 
 
Soru 4:Ataköy’de ikamet edenler başta olmak üzere sahilden istifade eden veya edecek olan bütün vatandaşların haklarına bariz bir tecavüz olan deniz’e sıfır konumdayapılan yerlerde daire satın alacak vatandaşlara neler demek istersiniz ?
 
Burada konut satın alanlara konut tapusu verilemez. Çünkü burası Turizm bölgesi olarak tescil edilmiştir. Burada gayrimenkul satın alanlar normal bir konut tapusu alamazlar. Vergi mükellefleri ancak burada ticari fonksiyonları olan gayrimenkul satın alabilirler. Şimdiden  uyarıyorum burada gayrimenkul satın alanlar ileri de ciddi bir sorunu ile de karşılaşacaklardır. Burada inşaat yapan kim olursa olsun açık ve bariz bir şekilde hile yapıyorlar. Kanunlarımıza göre de hile yapmak suçtur. Kanunları nizamları ve yasaları bilen hiçbir yurttaşımız başının er yada geç belaya gireceği bir yerde konut satın almak istemez. Burada konut satın alan herkes ileride zarara uğradıkları zaman biz buranın hileli bir şekilde yapıldığını bilmiyorduk.Biz mağdur olduk demeye hakları yok.
 
Ataköy Sahilinde yapılan bir çok bina kanunlara uydurulmuş olsa da ahlaki değildir
 
Şu an siyasi otorite kamuya ait olan değerli arazileri satarak ülkeyi yönetmeye çalışıyor. Hükümet 13 senede bir çok  değerli arazi parçasını TOKİ marifeti ile ihalede satarak devlete gelir temin ederken halkın yaşam alanları her geçen gün biraz daha azalmış oldu.
Hiç kimse Ataköy sahilinde denize sıfır inşası sürek binaların ahlaki olduğunu iddia edemez.
Bu sahil er yada geç eski haline dönecektir veya dönmelidir.
 
Soru 5: Ataköy de  daire satın aldıkları zaman önümüz kapanmayacak denilerek yüksek bedellerle daire satışı yapılan hak sahipleri deniz ile irtibatlarını koparacak Kuzu Group’un Sea Pearl projesi ile alakalı ne yapmalarını önerirsiniz acaba ?
 
Ataköy de gayrimenkulü olan bir çok hak sahibi sonradan kendi binalarının deniz ile olan irtibatını koparacak olan Kuzu Group’un Sea pearl Projesi ile alakalı arsa satışını yapanları,imar izni verenleri,tapu işlemini yapanlar başta olmak üzere bu projede imzası bulunan herkes bugün olmazsa bile yarın yargılanacaktır herkes gün gelecek yaptıkları hatalı işlerinden dolayı yargıya hesap vereceklerdir. Buradaki hak sahipleri kendi çaplarında haklarını arıyorlar ancak  devlet marifeti ile arsa satışları veya kat karşılığı  işler yapıldığı için ciddi zorluklar da yaşamıyorlar değil.
 
Soru 6: Binlerce yıllık Bizans dönemi,470 Yıllık Osmanlı dönemi,ve 85 Yıllık Türkiye Cumhuriyeti döneminde satılması ve imara açılması  düşünülmeyen bir yerin TOKİ Tarafından sadece para için satılıp halkın ortak alanının paraya tahvil edilmesine nasıl bakıyorsunuz  ?
 
Bu binalara sahilde izin verilmesi ile Çevreye,doğaya ve insanlığa karşı ciddi bir suç işlendiğine inanıyorum. Sizin dediğiniz gibi Bizans,Doğu Roma ,Osmanlı ve Türkiye Cumhuriyetinin 1923-2003 dönemine kadar imara açılması kimsenin aklına gelmez iken nerede bir yeşil alan bulurlarsa hemen imara açan AKP zihniyetini kınıyorum. İnsanlarımızın İstanbul’da nefes alacakları bir yer kalmadı. Halkımızın ve sahillere yapılan inşaatlara karşı herkesi daha duyarlı olmaya davet eden İstanbul Mimarlar Odası Genel sekreteri Ali Hacıalioğlu bütün olumsuzluklara rağmen İstanbul Mimarlar odası olarak halkın ortak kullanım alanlarına karşı yapılan işgallere karşı ellerinden gelen çalışmaları yapmaktan geri  durmayacaklarını ifade etti.
 
Kaynak: İstanbul Times Haber Ajansı (İTHA)

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner33

Powered by Dailymotion

banner34