banner32

Avrasya Hospital Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Kemal YILDIRIM

Diyabet gözde katarakt, glokom ve en önemlisi diyabetik retina hastalığına sebep olarak görme azalmasına yol açabilir.

Avrasya Hospital Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Kemal YILDIRIM
 
Diyabetlerde görme kaybı gelişme ihtimali

normalden 25 kez daha fazladır. 20-65 yaş arasındaki görme kaybının en sık

sebeplerinden biri olarak ortaya çıkar. Diyabetik hastalarda göz hasarı gelişme

ihtimali 10 yıllık diyabetiklerde %20, 30 yıllık diyabetiklerde %80 civarındadır.

Fakat hastalığın teşhis ve tedavisindeki gelişmeler sayesinde , zamanında yapılan

girişimlerle görmeyi ciddi şekilde etkileyen hasarlara günümüzde daha düşük

oranlarda rastlanmaktadır.

Diyabet ve retinopati için risk faktörleri nelerdir?

Diyabet hastalığının süresi ne kadar uzunsa, retinopati gelişme riski de o kadar

fazladır

Zayıf diyabet kotrolü,retinopati riskini yükseltir, bunu değerlendirmede HbA1c

seviyeleri önemlidir.

Yüksek tansiyon retinopati riskini arttırır.

Böbrek hastalığı ve protein kaybı – yüksek kreatinin seviyeleri retinopati ile ilişkili

bulunmuştur.

Yüksek kolesterol seviyeleri göz bulguları verebilir.

Tip 2 diyabet olgularında obezite ve retinopati ilişkili bulunmuştur.

Retinopati gebelik esnasında ilerleyebilir, diyabet ve tansiyonu iyi kontrolde tutulmalı.

Tanı ve Tedavi için öncelikle hastanın gözünün retina tabakası incelenir. Eğer

diyabetik retinopati bulguları mevcut ise retina damarlarının muayenesi anjiyografi

ile tamamlanır. Anjiyografi de, tıkalı damar ve yeni damar oluşumu saptanırsa

yapılacak laser tedavisi hastanın görmesini koruyacaktır. Göz içi kanama mevcut ise

ultrasonografi uygulayarak gözün arka bölümünün durumu incelenir. Gözde retina

damarlarında tıkanıklıklar veya yeni damar gelişimi saptanır ise hastaya laser tedavisi

uygulanır. Bu tedavi gözde tıkalı olan bölgedeki oksijen ihtiyacını karşılamak için

gelişen anormal damarların oluşumuna dolayısı ile kanamalara ve gözün kaybına

engel olur. laser tedavisi, görmenin azalmasını önler. Vitrektomi dediğimiz ileri

mikrocerrahi yöntemi ile göz içine girerek hasar veren dokuları temizlenip,hastalara

görme kazandırılabilir.

Göz muayeneleri ne sıklıkta yapılmalıdır?

Tip 1 diyabet olgularında ;

Tanı konulduktan sonraki 3. - 5. yılında ve sonrası yılda bir ,

ya da çocukluktan beri takipli olgularda püberte de göz muayenesi mutlaka

yapılmalıdır.

Tip 2 diyabet olgularında;

Tanı konulmasıyla beraber ilk göz muayenesi ve sonrası yılda bir yapılmalıdır.

Önceden diyabet saptanmış kadınlar gebe kalırsa;

Her 3 ayda bir ve doğumdan 6 hafta sonra göz muayenesi yapılmalıdır.

Diyabet olgusu eğer görme ile ilgili problemler yaşıyorsa , daha sık göz

muayenesinden geçirilmelidir

Fundus Flourescein Anjiografisi (FFA) denilen gözdibi anjiosu da son derece kolay

bir muayene yöntemidir. Göz bebekleri damlalarla genişletilir. Kol damarlarından

floresan bir boya maddesi verilerek boyanın göziçi damarlarında dolaşımı gözlenir

ve fotoğrafları çekilir. Böylelikle damarlardan sızıntılar, kanamalar, birikintiler,

beslenmeyen sahalar, yeni damarlar, zar oluşumları ve diğer hasarlar tespit edilir. Bu

sayede tedavi edilecek sahalar belirlenmiş olur. Göz dibi anjiosunun diyabetik retina

hastalığı başlamamışlarda kontrol amacıyla yılda bir kez, retina hastalığı belirtileri

başlamış olanlarda, 6 ayda bir yapılması tavsiye edilmektedir.

Diyabet ve retinopati de tedavi nasıldır?

Yapılan çalışmalarda, lazer fotokoagülasyon uygulamasının diyabet e bağlı

retinopati olgularında görme kaybını önlemede riski belirgin olarak azalttığı

gösterilmiştir.

Laser tedavisi

Diyabetik göz hastalığında retina tabakasındaki bozuklukları ve hastalıkları

düzeltmek amacıyla kullanılır. Laser tedavisi ağrısız bir işlemdir: Göz bebekleri

damlalarla genişletilir. Göze bir muayene merceği takılır. Laser yapılırken, hastanın

tek hissettiği ışık parlamalarıdır. Diyabette retinaya laser 2 şekilde uygulanır.

Sadece lokal bir hasar veya ödem varsa, yalnız o bölgeye laser uygulaması yapılır.

Diyabetik hasar sadece bir sahayla sınırlı değilse, maküla bölgesi hariç tüm retinaya

birkaç seans boyunca laser uygulanır. Proliferasyon safhasındaki diyabetik retina

hastalıklarında uygulanır. Tedavi, çoğunlukla laserle yapılmakta ve ana hatlarıyla

ikiye ayrılmaktadır:

Birincisi, retinada yeni oluşan damarların gerilemesini sağlayacak şekilde laser

yapılarak göz içine kanama, retina dekolmanı ve glokom oluşması engellenir. Çoğu

hastada istenilen sonuç elde edilmekle birlikte, bazen yapılan etkin laser tedavisine

rağmen bu komplikasyonlar oluşabilmektedir.

İkincisi, maküla denilen görme merkezinde su toplanması olan hastalarda ödemi

azaltmak veya yok etmek için yapılan laser tedavisidir. Tedaviyi takiben ödem

kaybolsa veya azalsa bile görme artmayabilir. Bunun için, bu lezyonlar ne kadar

erken tedavi edilirse, görme o kadar iyi düzeyde kalmaktadır. Bununla birlikte, tedavi

sonrası görmenin daha iyileştiği veya daha kötüleştiği de olmaktadır.

Laser tedavisine rağmen göz içine kanama, retina dekolmanı ve glokom olan

veya makula ödeminin devam ettiği durumlarda vitrektomi ameliyatı yapılmaktadır.

Anatolia Göz'de vitrektomi ameliyatlarıyla başarılı sonuçlar elde edilmektedir

.

Diyabet e bağlı retinopati dışında diğer göz hastalıkları nelerdir?

Glokom, 40 yaş üstü görülebilen bir hastalıktır.Diyabet olgularında daha sık

rastlanması ve pek belirti vermemesi nedeniyle yıllık kontroller önem arz eder.

Katarakt, genelde ileri yaşlarda lens bulutlanmasıyla gelişen bir tablodur, eğer olgu

diyabet liyse daha erken yaşta ve daha hızlı seyirlidir.

Göz bozuklukları nedeniyle gözlük numarası belirlenirken kan şeker seviyelerinin

regüle olması beklenmelidir, yoksa yanlış değerlendirmeler yapılabilir.

Avrasya Hospital Göz Hastalıkları Uzmanı Op.Dr. Kemal Yıldırım

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner33

banner14

banner34