Zeytinburnu Kültür ve Sanat Merkezi’nde her ayın üçüncü Salı günü düzenlenecek seminerin ilki 22 Ekim Salı akşamı gerçekleşti. İlk seminerinde Çağdaş İslam Düşüncesi başlığında yer alan çağdaş teriminin anlamını ve İslam düşüncesi denildiğinde neyi anlamak gerektiğini anlattı.

Zeytinburnu Times Haber Merkezi

Seminer başlığında yer alan çağdaş kelimesini bir terim olarak, içi biraz felsefi muhteva ile doldurulmuş bir kelime olarak kullandığını belirten İsmail Kara; “Çağdaş batı dillerindeki modern kelimesinin bizdeki karşılıklarından biridir. Muasır, yeni, modern ve çağdaş dediğimiz şeye felsefi bir zaviyeden baktığımız zaman doğrudan doğruya karşılığı laik kelimesidir. Hatta din dışı da diyebiliriz. Bunu dediğimizde ise İslami bakımdan bir zorluğa gireriz. Çünkü Batı, dinle çatışarak, dinle arasına mesafe koyarak modernleşmiştir. Oysa, muasırlaşma, modernleşme, ıslahat, batıdaki bu çağdaşlık hikayesinin tarihi ile İslam dünyasının tarihi arasında fevkalade bir farklılık vardır. Batı’da dinle çatışma üzerinden yürüyen çağdaşlaşmanın bizde ise felsefi olarak imkânsız gibi görünse de, dinle iç içe yürüdüğünü görürüz.”

Çağdaş İslam Düşüncesi denildiğinde, mütedeyyin, muhafazakar Müslümanların iyi bir şey olarak algıladığının altını çizen Kara; daha sonra dinleyicilerine “Peki din karşıtı gruplar, mesela sivil toplum kuruluşları, siyasi partiler, üniversiteler nasıl algılıyor? Din karşıtı bir gruptan örnek verin?” sorusunu sordu. Dinleyicilerinden cevap alamayan Kara, daha sonra “Memleketimizde din karşıtı gruplar, siyasi partiler, sivil toplum kuruluşları yoktur. Herkes birbirinden farklı olabilir, ama herkes kendi dinini savunur. Hatta herkes kendisinin dini en iyi anladığını söyler ve savunur.” dedi.

Türkiye’de Cumhuriyet ideolojisinin din düşmanı olarak gösterildiğine de değinen Prof. Dr. İsmail Kara, “Cumhuriyet ideolojisinin din düşmanı olduğu doğru değildir. Cumhuriyet ideolojisinin bir İslam anlayışı vardır. Kurucuları bizim dinimiz iyidir, mülteciler bozmuştur derler. Türkiye’de kimse dinin dışlanmasına izin vermez. Bu bir avantaj mı, dezavantaj mı herkes bunun üzerinde düşünmelidir.” dedi.

Öte yandan Cumhuriyet ideolojisinin dindarların modernleşmeyi reddettiğini söylediğini de vurgulayan Kara; “Dindarlar modernleşmeyi reddetmez, sadece seçmecidir. Mesela dindarlar traktörü reddetti mi? Hayır. Dindarların bir kısmı şapkayı reddetmiştir. Bir kısmı ise kendince çözümler bulmuştur, şapka altına takke giyen dindarlar olmuştur.” dedi.
Prof. Dr. Kara; ilk seminerini “İslam dünyasında modernleşme hareketi devleti ve dini kurtarmak adına yapılmış, modernleşme hareketlerinin önünü açmıştır. Batıda dine karşı çağdaşlaşma hareketleri İslam dünyasında dine karşı olanlara rağmen görülmez.” sözleriyle tamamladı.

Çağdaş İslam Düşüncesi Semineri’nin ikincisi 19 Kasım Salı, saat 19:30’da Zeytinburnu Kültür ve Sanat Merkezi’nde gerçekleşecek. Kara, ikinci seminerinde Çağdaş İslam Düşüncesi’ni ortaya çıkaranlar, kurucuları medreseliler mi, alimler mi, şeyhler mi, tarikat mensupları mı, yoksa modern mekteplerde yetişmiş bürokratlar, siyasiler, aydınlar mı, aydın din adamları mı konularına değinecek.