banner32

Kim Kimin İnine Girecek Denirken Kavurmacı Oradaydı

15 Temmuz Başarısız FETÖ darbe girişimi öncesinde örgütün iş adamlarının üst kurumu olan TUSKON başkanı Rızanur Meral’in Derneğin genel kurulunda yaptığı ve Cumhurbaşkanını alenen tehdit ettiği “kim kimin inine girecek göreceğiz” derken Aydınlı Group Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Faruk Kavurmacı orada oturuyordu.

Kim Kimin İnine Girecek Denirken Kavurmacı  Oradaydı
  Süküt ikrardandır yani susmak kabul etmektir demiş büyükler

Bir iş adamı dernek başkanı Ülkenin Cumhurbaşkanını Tehdit ederken bir çok dünya ülkesinden daha büyük olan İstanbul’un belediye başkanı Dr.Kadir Topbaş’ın damadı olan Ömer Faruk Kavurmacı’nın bahse konu toplantıda sakin sakin oturmasını Aydınlı Group ‘un Ajansı videonun  1.37. dakikasında  Sayın Kavurmacı’nın alkış çalmadığını ifade ederek bunun yeterli olduğunu vurgulaması ile halkımızı aptal yerine koyması kabul edilemez.

Geleneğimizde yüzyıllardır meşhur  bir söz var ”Sükut İkrardandır yani susmak kabul etmektir”  deniyor.  Kayınbabanız Büyük Şehir Belediye başkanı olacak ve Cumhurbaşkanı Erdoğan 17-25 Aralık’tan sonra Ak Partililere Paralel yapı ile aranıza  mesafe koyun talebinden sonra Aydınlı Group Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Faruk Kavurmacı’nın sanki bu konuşmalar yokmuş gibi Paralel Yapının en üst iş adamı kuruluşu olan TUSKON’un toplantısında ülkenin idarecilerine hakaret edilirken orada bulunmasını kabul etmek mümkün mü ? 

İBB Kasım Ayı 4.Birleşiminde CHP’li Meclis Üyesi yeminli Mali Müşavir Abdulhadi Akmugan Damat Kavurmacı için ne dedi ?

Örneğin Sabah gazetesinin köşe yazarlarından Mahmut ÖVÜR’bir : “FETÖ’cü adamları ve Topbaş’ın çıkmazı ” İsimli makalesinde şöyle yazmaktadır:

Bu çerçevede ilk seslendirilen isim İBB Başkanı Kadir Topbaş... Sadece damadı nedeniyle değil işin bir ucunda da oğlu, yakınları hatta büyükşehirden iş alan büyük müteahhitler var. Çevresi kuşatılan bir başkandan söz ediliyor. 

ABD'ye kiminle gittiğinden, geç dönüşüne, orada oğlunun ev alıp almadığından büyükşehrin verdiği büyük ihalelere kadar birçok sorunun cevabı aranıyor.

Bakalım uzun siyaset tecrübesiyle İstanbul'un başkanı Topbaş, bu kritik süreci nasıl aşacak ve bu sorulara siyaseti de rahatlatacak bir cevap bulabilecek mi?

Bir başka gazete haberinde” Sn Kadir Topbaş, Başkanlık görevini Göksel Gümüşdağ’a devrediyor” şeklinde haberler çıkmıştır. Bu haberler de Sn Göksel Gümüşdağ tarafından yalanlanmıştır.

Medyada neredeyse her gün bunun gibi onlarca habere ve iddiaya rastlamak mümkündür.

Bu üzücü iddialar Meclisimizin ve belediyemizin itibarına gölge düşürmekte ve yıpratmaktadır. Bu nedenle;

1- Sn Topbaş’ın yetkilerini kullanamadığı ve zor durumda olduğu iddia edilmektedir? Bu iddialar doğru mudur? Bu konuda meclisimize herhangi bir açıklama yapmayı düşünüyor mu?

2-Birçok belediyeye kayyum’un atandığı bir ortamda aslında belediyemize de fiilen kayyum atandığı iddiaları doğru mudur? Doğru ise kayyum ne zaman atanmış ve hangi yetkileri kullanmaktadır?

3-Şayet Sayın Topbaş’ın artık fiilen görevden olmadığı iddiaları doğru ise İBB’sini ve meclisini gerçek anlamda kim ya da kimler yönetmektedir?

4-İBB de  FETÖ hakkında herhangi bir soruşturma açılmış mı dır? Şayet açıldıysa ne aşamadadır?

5-Başarısız darbe girişiminden sonra İBB bünyesinde adli ve idari hangi iş ve işlemler gerçekleştirilmiştir? 

5-Görevden el çektirilen ve daha sonra görevine geri dönebilen  personel sayısı kaçtır? Hukuki takibatı devam eden personel var mıdır? Sonuçları veya geldikleri aşamalar nelerdir? Bu kişiler kimlerdir? Aralarında meclis üyeleri var mıdır?

6-Son bir ayda İBB yöneticileri tarafından hangi idari kararlar imzalanmıştır?

Önergemizin başkanlık makamına havalesini ve tarafımıza yazılı olarak cevap verilmesini bilgilerinize sunarız. Saygılarımızla

ABDULHADİ AKMUGAN                                               ZEYNEL YILMAZ

İBB MECLİS ÜYESİ                                                         İBB MECLİS ÜYESİ

 

CHP Başakşehir ve İBB Meclsi Üyesi Yeminli Mali Müşavir Akademisyen Abdulhadi Akmugan Şunları söylüyor  

Bu konuda dönüm noktası 17-25 Aralık darbesiydi. Çünkü o tarihten sonra devlet net bir tanım yaptı: "FETÖ bir terör örgütü"dür. İlginçtir, bu açık tanıma rağmen işadamlarının bir kısmı FETÖ'yü desteklemeye devam etti.


Hatta o işadamları, TUSKON Başkanı 
Rızanur Meral'in Cumhurbaşkanı  Erdoğan ve hükümete gönderme yaparak, "Yakında kimin inlerine girilecek göreceğiz" sözlerini dakikalarca ayakta alkışladılar.


Bu açık açık pervasız işadamlarının Cumhurbaşkanı'nı tehdit etmesiydi. Ve ne yazık ki buna karşı hiçbir şey yapılmadı. 

Aylar hatta bir buçuk yıl sonra o pervasız işadamlarına yönelik ilk operasyon dün İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu'nca yapıldı. 

Hedefte şüpheli 200'e yakın işadamı vardı. Onlar arasında Aydınlı Grup Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Faruk Kavurmacı, Eroğlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı Nurettin Eroğlu, Güllüoğlu Baklavaları'nın sahipleri Faruk Güllü dikkat çeken isimlerdi.

Ama onlar arasında da en ilginci hiç kuşkusuz Ömer Faruk Kavurmacı'ydı... Kavurmacı adını kamuoyu daha çok İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş'ın damadı olarak biliyor.

Uzun süredir hem kamuoyunda hem de AK Parti çevresinde Topbaş'la FETÖ'cü damadı arasındaki ilişkinin nasıl noktalanacağı merak ediliyor, sorgulanıyordu. Sorgulanıyor çünkü damat, militan bir FETÖ'cüydü... Aslında sadece damat da değil aile öyle...

Kimi sosyal medyada tweet atmış kimi de Bank Asya'yı kurtarma kampanyasına katılmıştı. Örneğin Sait ve Ömer Faruk Kavurmacı kardeşlerin Lüleburgaz'da ortak oldukları devasa bir çiftlik var. Çiftliği işleten Bestar şirketinin, Bank Asya'yı kurtarmak için en düşüğü 40 bin lira olan çok sayıda hesap açtırdığının belgeleri ortalarda dolaşıyor.

FETÖ'cü işadamlarına yönelik hukuki sorgulamayla iş dünyasının rahat nefes alacağı konuşuluyor. Ancak bu işadamlarının siyasetle ilişkileri de dikkatlerden kaçmıyor. O ilişkinin nerelere uzanacağı da meçhul.

Bu çerçevede ilk seslendirilen isim İBB Başkanı Kadir Topbaş... Sadece damadı nedeniyle değil işin bir ucunda da oğlu, yakınları hatta büyükşehirden iş alan büyük müteahhitler var. 

Çevresi kuşatılan bir başkandan söz ediliyor. ABD'ye kiminle gittiğinden, geç dönüşüne, orada oğlunun ev alıp almadığından büyükşehrin verdiği büyük ihalelere kadar birçok sorunun cevabı aranıyor.

Bakalım uzun siyaset tecrübesiyle İstanbul'un başkanı Topbaş, bu kritik süreci nasıl aşacak ve bu sorulara siyaseti de rahatlatacak bir cevap bulabilecek mi?    

İstanbul Times Tv Sokak Röportajlarında “Sizce 17-25 den sonra İBB başkanı Kadir Tobaş’ın damadı olan Ömer Faruk Kavurmacı’nın Paralel Yapı Toplantlarına katılması için neler söyleyeceksiniz sorularına şu cevaplar geldi:

Mehmet Macit: Kayınbabası Sayın Topbaş ben damadıma 17-25 den sonra arana mesafe koy demiştim. Kendisi de bana mesafe koyduğunu söylemişti ama eğer buna rağmen iletişim halinde ise ve destek veriyorsa bedelini ödesin demişti.  Bence Sayın Topbaş’da bedel ödemelidir. Bu bedel hukuki olmazsa bile ahlaki ve insani olarak İstanbul gibi bir şehir’ de belediye başkanı olan birisinin de bedel ödemesi gerekir diye düşünüyorum. 

Meltem Ademoğlu :  Alt  düzeydeki insanlar aileleri ile bedel öderken İBB başkanı ve damadının ciddi bedeller ödememesi toplum vicdanını yaralıyor. Şahsen bir vatandaş olarak varlıklı kişilerin korunması beni üzüyor.

Hüseyin Avni Pak : Bellona başta olmak üzere bir çok firma TMS ye devredilirken Aydınlı Group neden devredilmiyor ? Birisi bunun cevabını versin diye düşünüyorum.

Mevlüt Başkaya : Aydınlı Group’un ortağı olduğu Florya Koru projesi bölgenin imar yapısını baştan sona değiştirdi. Bu imar İBB başkanı Topbaş’ın damadı Ömer Faruk  Kavurmacı ortak olmasaydı  verilir miydi ?   Bence verilmezdi. Çünkü son yıllarda arkası kuvvetli olan herkes Bizans 330 dan 1453’e kadar geçen 1.123 yılda, Osmanlı’nın 1453 den 1923 e kadar geçen 470 yılda Türkiye Cumhuriyeti 1923 den 2005’e kadar 82 yılda 50 cent’e muhtaç olduğu dönemde bile imar’a açmayı düşünmediği yerler ne yazık ki son 10 yılda imar’a açıldı. Koru Florya’da bu kapsamda imar verilen bir projedir. Aydınlı Group’un bu projede kime ne kadar rant sağladığı araştırılsın  bakın altında neler çıkacak ?

“İman Yarabbiden İmar Yarababiye İstanbul Kibir Kuleleri I” kitabının yazarı Gazeteci Yazar Hüseyin Çetiner Ömer Faruk Kavurmacı ile alakalı neler söyledi “

Aydınlı Group’un Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Faruk Kavurmacı’nın 17/25 e kadar Malum yapıya destek vermesi  kabul edilebilir.  Ancak İBB başkanı gibi önemli bir makamda olan kişi sizin kayınbabanız ise ve kayınbabanıza güvenip İBB başkanı yapan Recep Tayyip Erdoğan‘ın 17-25 den sonra malum yapı tarafından yapılan ihanetlerin kabul edilemeyeceğini ifade ederek yakınlarına bu tarihe kadar olanları bir kenara bırakıyoruz bundan sonra  aranıza mesafe koyun talebinden sonra Ömer Faruk Kavurmacı’nın ülkenin Cumhurbaşkanına hakaret edildiği toplantıya katılmasını kabul etmek zor. 

Kayınpederi  İBB başkanı olmazsa bu düşüncede olmayabilirdim ama kayınpederi İBB başkanı olacak ve kayınpederiniz sizi uyaracak, aranıza mesafe koyun diyecek siz hiçbir şey yokmuş gibi hakaret ve hükümeti tehdit eden kişilerin toplantılarına katılacaksınız bu doğru değil. Halk nezdinde Ömer Faruk Kavurmacı’nın yönetim kurulu başkanı olduğu Aydınlı Group’a el konulmasına karşıyım. Keşke Sayın Kavurmacı TUSKON  toplantısında başkan Rızanur Meral’in Kim kimin inine girecek dediği zaman ortaya çıkıp sayın başkan biz bir iş adamaları derneğiyiz bizim görevimiz hükümeti ve cumhurbaşkanını tehdit etmek değil diyebilseydi bugün yaşanan bir çok sorun hem kendisi için hem de 3 dönemdir İstanbul’a hizmet eden İBB başkanı Sayın Kadir Topbaş için yaşanmayacaktı. Sonuç olarak ülkemizin marka değeri yüksek bir şirketinin bu durumları yaşaması beni üzüyor “ dedi. 

Kaynak: İstanbul Times Haber Ajansı (İTHA)

 

 

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner33

banner14

banner34