AK Parti bakıyor ama tedavi etmiyor

Demokrat Parti Merkez Karar Kurulu Üyesi Mimar Süleyman Uluocak’ın konuğu olarak “Türkiye’nin Sağlık Politası” Konulu panele katılan Prof. Dr. Ahmet Çolak, "Türkiye'de adam gibi bir sağlık sistemi yok" dedi.

Sağlık
10 Mart 2012 Cumartesi 12:16

Demokrat Parti Zeytinburnu İlçe Binası'nda düzenlediği panellerle her hafta farklı konukları ağırlayarak gündeme ilişkin konuları masaya yatıran DP MKK üyesi Mimar Süleyman Uluocak’ın bu haftaki konuğu Maltepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ahmet Çolak oldu. “Türkiye’nin Sağlık Politikası” başlığı altında düzenlenen panele çeşitli dernek, kitle örgütü ve kurum temsilcileri ile partililer katıldı.

Panelin açılış konuşmasını yapan Mimar Süleyman Uluocak, bir önceki toplantının özetini yaparak gündemdeki konulara ilişkin kısa bir değerlendirme yaptı. Geçtiğimiz günlerde Taksim’de düzenlenen ‘Hocalı Katlimı’nı protesto mitingine değinen Uluocak, “Hocalı katliamıyla ilgili Türkiye ve Azerbaycan tek yürek oldu. Yüzbinlerce kişi aynı anda İstanbul Taksim ve Bakü’de Ermeni mezalimini protosto için yürüdü. Hocalı, insanlık tarihine Ermenistan tarafından yazılmışi kara bir sayfadır. Azerbeycan’ın Karabağ Bölgesinin Hocalı Kasabasında 25-26 Şubat 1992 tarihinde Ermeniler tarafından planlı olarak yapılan katliamda, 613 Azerbaycan Türkü işkence yapılarak hayatını kaybetmiş, 487 kişi ağır yaralanmış, 1275 kişi Ermeniler tarafından rehin alınmış ve 150 kişi ise kaybolmuştur.

Hocalı’da yaşananlar insanlık tarihi için büyük bir ayıp, uluslararası hukuka gore, insanlığa karşı suç kapsamındadır. Azerbeycan Türklerine karşı yapılan bu katliamın acılarını kardeş Türk millet olarak yüreğimizde hissediyor ve bu katiamı kınıyoruz.” dedi.

Kaynak sorunu yaşandı

Türkiye’nin sağlık alnında geldiği noktaya ilişkin sunum yapan Prof. Dr. Ahmet Çolak ise Türkiye’de ciddi anlamda bir sağlık sisteminin olmadığı, Hükümetin Genel Sağlık Sigortası (GSS) olarak getirdiği düzenlemenin ise “sigorta yardımından” öteye geçmediği tespitinde bulundu.

Cumhuriyet tarihi boyunca uygulanan sağlık politikalarına dair bilgilendirme yapan Çolak, “Türkiyedeki sağlık sistemini anlamak için Cumhuriyetin kurulduğu yıllardan bu yana uygulanan politikalara bakmak lazım. O yıllarda sağlıkta bir sistem kuruluyor ve özel sektörün de yer alması isteniyor. Özel Hastaneler Kanunu 1935 yılında Atatürk tarafından çıkarılmış. Devlet, özel de bu işe girsin diye örnek mahiyetinde numune hastanelerini kurdu” bilgisini verdi.

Devletin 60’lı yıllarda sosyal devlet anlayışı ile ele aldığı sağlık hizmetinin, Demirel ve Özal hükümetleri döneminde genel sağlık sigortası çerçevesinde, koalisyon hükümetleri döneminde ise ayrı kurumlar altında verdiğini ancak tüm bu politikaların kaynak bulamadığı için gerçekleşemediğini aktaran Çolak, “Tüm partilerin programında sağlık kurumlarını birleştirelim hükmü vardı. AK Parti döneminde bunlar birleştirildi. Birleştirilmesi doğru ama sonrasında gelinen noktaya bakmak lazım” diye konuştu.

Sigorta değil sağlık yardımı

Sağlıkta kişi başına harcananan miktarın 2 bin Doları bulduğunu, toplamda ise bu rakamın 144 Milyar Dolara ulaştığını belirten Çolak, “Buna ayıracak bir kaynak bulamazsan yaptığın herşey duvara toslamaya mahkumdur” dedi.

AK Parti’nin GSS adı altındaki uygulamasını “garabet” olarak nitelendiren Çolak şunları söyledi; “Diyelimki on arabanız var. Tek bir primle kasko yaptırabilir misiniz? Sağlıkta sigorta kuracaksan adam gibi bir sigorta kurman lazım. Bunu kurmazsan bu sistem yürümez. Düzenli bir sigortayı sağlıkta kurma mecburiyeti vardır. Dünyanın gelişmiş ülkelerinde çok iyi sigorta sistemi var; İyi olduğunuz gün priminizi öder sağlığınız bozulduğunda karşılığını alırsınız. Türkiyede en büyük sorun adam gibi bir sağlık sisteminin olmamasıdır. GSS diyorsunuz. Bu olsa olsa hastalandığında devletin sana hastalığına göre yaptığı yardımdır.”

İyileşene kadar beş hastane dolaşıyor

Söz konusu sistemin hastayı tedavi etmekten uzak olduğunu vurgulayan Çolak, “AK Parti’nin yaptığı en büyük yanlış hastaya bakma sistemini kurmuş olmasıdır. AK Parti hastaya bakıyor ama tedavi etmiyor. Bin’in üzerinde yeni hastane kuruldu ama kuyruk bitti mi?” diye konuştu. Bir hastanın iyileşene kadar en az beş hastane dolaştığını belirten Çolak “Günde 2 milyon reçete yazılıyor. Oysa hasta sayısı bu kadar yüksek değil. Bundan uluslararası ilaç şirketleri karlı çıkıyor” dedi. Çolak, mevcut, sağlık sisteminin ekonomik iş ve emek kaybına da yol açtığını ifade etti.

Önce özelleştir sonra yabancılaştır

Performans sistemini de eleşitiren Çolak, “Başbakan kendi tedavisi için Performans sisteminden dolayı Çapa’dan ayrılmış bir doktoru bulup getirdi. Kendi canı kıymetli de bunu vatandaşa neden yapmıyor?” diye konuştu.

Kamu Hastane Birlikleri Yasa Tasarısının da PTT’de olduğu gibi özelleştirmeyi doğuracağına dikkat çeken Çolak, “Devlete ait büyük hastaneleri (işletme olarak karda olanlar) bir arada toplayacak; Sonunda da bir yabancıya devredecektir. Özelleştirme ara kademe sonra da yabancılaşma başlayacaktır” diye konuştu.

Sağlık alanında ciddi anlamda bir düzenlemenin yapılması gerektiğini tatlandırıcı ve GDO’lu ürünlerin de bu kapsamda ele alınması gerekitğini belirten Çolak, “Bütün bu konularda önlem alınmaması çok sayıda yeni hastanın olması anlamına gelir. Bugünden tedbirlerin alınması gerekir” diye konuştu. Çolak’ın konuşmasının ardından katılımcılar da söz alarak görüşlerini ifade etti.

Paket elimizde patladı

Panelde söz alan Santa Plus Hastanesi Başhekimi Dr. Behçet Kara ise sağlığa ayrılan 144 milyar dolarlık payın 6.4 milyarlık kısmının özel hastenelere ayrıldığını, devletin ek olarak paket uygulamalar getirdiğini belirterek, “Paket elimizde patladı” yorumunu yaptı.

Diyabet ve Engelliler Derneği Başkanı Adnan Saygılı’da, katkı parasıyla birlikte diyabetlilerin yaşadığı sıkıntının arttığına dikkat çekti.

Toplantıya Katılanlar:

DP eski İstanbul il Başkanı Ersoy Erol,

Sante Plus Hastahanesi Başhekimi Dr.Behçet Kara,

Hakim İzzet Doğan,

Özürlüler Spor Kulübü Başkanı Ahmet Korkmaz,

Diabet ve Engelliler Derneği Başkanı Adnan Saygılı,

TRT Sanatçısı Fuat Erenoğlu,

ZEYÇED Başkanı İsmet Üstündağ,

Trakyalılar Derneği eski Başkanı Zeki Güldaş,

Zeytinburnu Huzurevi Derneği Müdürü Perihan hanım,

Zabıta Başkomiseri şair, yazar İsmail Altınışık,