yaşında Almanya'da doldurduğunu belirterek, "O günden oğlumun sanatçı alacağı belliydi. 4 yaşında kasete sesini almıştık. O zaman anadolu rock değil de türkü söylüyordu. İlk kez 6 yaşında teyzesinin oğlunun düğününde sahneye çıktı. O zaman alkışın tadını aldı. Bir daha da bırakmadı. Okulda mezuniyetinde sahne aldı, sonra kendi düğününde sahne alıp şarkılarını söyledi" dedi.
İlkokul 3. sınıfa geldiğinde Bağlama istediğini ancak yaşı küçük olduğu için ona cura verdiklerine dikkat çeken anne Göğebakan şunları kaydetti:
İstanbul Times Haberin Merkezi
"Sonra Ali Limoncu Saz Evi vardı Adana'da, oraya yazdırdım. Aylık ücretiyle oraya gidip geliyordu. Sonra "Anne bu adamlar pek bir şey bilmiyor beni gönderme" dedi. 3 ay gitti geldi "Benim öğrendiğimi bana söylüyor. Ben bunların eğitimini beğenmiyorum, ben bunların hepsini biliyorum zaten" dedi. Kendi kendine öğrendi. Cura küçük geldi saz aldım sonra divan sazı aldım derken bunlarla tellilerle başladı. Liseye geçtikten sonra sazı da beğenmedi "Anne ben gitar istiyorum" dedi ve gitar aldık. Ondan sonra gitarla başladı. Edip Akbayram, Cem Karaca ve Barış Manço sevdi bunlardan ilham alarak kendisini geliştirdi."