Çok kısa bir süre önce ise Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Hüseyin Uğur Yazıcı’yı hekim kadrosuna dahil eden Avrasya Hastanesi Zeytinburnu yerleşkesine giderek sizin için başarılı hekim Hüseyin Uğur Yazıcı hocamız ile güzel bir söyleşi yaptık.
İŞTE O SÖYLEŞİ:
Hocam öncelikle halkımıza şifa sunacağınız yeni kurumunuz olan Avrasya’da göreve başladınız hayırlı olsun.hemen sorumuzu soralım, Kalp Kapağı Değişen Kadınların Çocuk Sahibi Olması Mümkün mü ?
Kalp kapağı değişen kadınların çok büyük kısmı gebelik boyunca dikkatli bir takiple bebek sahibi olabilir. Burada asıl belirleyici olan hastanın genel sağlık durumudur. Ev işlerini yapma, işine gidip gelme gibi orta derecede efor gerektiren aktiviteleri sorunsuz bir şekilde yapabilen kişiler gebelik ve doğumu da rahatlıkla tolere edebilecek demektir. Hastanın metal (protez) kapak varlığı ve kullanmakta olduğu warfarin (coumadin) isimli pıhtı önleyici ilaç gebelik için engel değildir.
Gebelik öncesinden başlayarak doğuma kadar devam eden süreçte kalp kapak hastalığı ile ilgili tedavinin düzenlenmesi koşuluyla bu kişiler sağlıklı bir şekilde bebeklerini dünyaya getirebilirler.
Peki Hocam Kalp kapağı değişen anne adaylarının tedavisi nasıl düzenlenmeli?
Günümüzde tedavi yöntemlerinin gelişmesine paralel olarak birçok hasta yaşamın erken dönemlerinde tedavi olabilmekte ve normal bir yaşam sürmektedir. Kalp kapak hastalığı olan bireyler için de kalp kapağı değişimi çağımızda sık uygulanan bir tedavidir.
Bu hastaların yaşamları boyunca pıhtı önleyici bir ilaç olan warfarin tedavisi almaları zorunludur. Hayatın normal akışı içinde warfarin tedavisinin ayarlanması sorun olmazken gebelik durumunda tedavinin düzenlenmesi zor bir hal alır. Gebelik sırasında verilen tedavi ve takipteki amaç hem annenin hem de bebeğin sağlığının korunmasıdır.
Gebelik sırasında fizyolojik olarak kanın pıhtılaşma eğiliminde artmış olması anne için ilave bir risk yaratırken, kullanılan pıhtı önleyici ilaç warfarin de (düşük bir olasılık da olsa) bebeğin kemik gelişimi üzerinde olumsuz etki potansiyeli taşımaktadır. Uzun hamilelik döneminin her aşamasında uygun ilaç tedavisinin verilmesi ve titiz bir takiple, hem annenin hem de bebeğin bu dönemi sağlıklı bir şekilde tamamlaması sağlanabilir. Bu hastaların takibi ile ilgilenen Kardiyoloji ve Kadın Doğum Uzmanlarının gebelik ve kalp kapak hastalığı konusunda uzmanlaşmış olmaları önemlidir.
Kalp kapağı değişen anne adayları ile hekim ilişkisi nasıl olmalı?
Kalp kapağı değişen bir kadın hamile olduğunu öğrendiğinde bu durum karşısında sevinmeli, endişeye kapılmamalı, gebelik ve kalp konusunda uzmanlaşmış bir kadın doğum ve kardiyoloji uzmanının bulunduğu yetkin bir hastane ile iletişime geçmelidir.
Gebelik 40 hafta gibi uzun bir dönemi kapsadığından bu dönemde kesintisiz bir hasta-hekim ilişkisi şarttır. Bu da ancak tüm iletişim kanallarının açık tutulması ile sağlanabilir.
Gebeliğin kendisi zaten zorlu bir süreçtir. Üzerine kapak değişimi geçirmiş olma bu süreci daha da zorlaştırır. Bu noktada hastanın takibi ile ilgilenen hekime büyük görev düşmektedir.
Hasta ve hekim arasında sağlam bir güven ilişkisi tesis edilebilmeli, gebelik boyunca hasta-hekim iletişimi kesintiye uğramamalı ve hastalar günün her vaktinde doğrudan doktoruna ulaşabilmelidir.
Biz merkezimizde takip ettiğimiz hastalar için telefon, e-mail ve elektronik mesaj programları üzerinden doğrudan iletişim kanallarını sürekli açık tutuyoruz. Tekrar vurgulamakta fayda var ki normal fonksiyon gösteren protez kalp kapakçığına sahip kadınlar gebeliği rahatlıkla tolere edebilirler.
Bu durum hem mitral hem de aort kapak değişimi geçiren kadinlar için geçerlidir. Hatta iki kalp kapağı değişmiş kadınlarda dahi gebelik mümkündür. Bu özelliklere sahip olup sağlıklı bir şekilde doğumun gerçekleştiğine dair bilimsel literatürde cesaret verici sonuçlar her geçen yıl artmaktadır.
Kalp kapağı değişen anne adayı için en uygun doğum şekli nedir?
Bu kişilerde hem normal hem de sezeryan ile doğum mümkündür. İlkesel olarak normal vajinal doğum her zaman birinci planda düşünülmelidir. Nihai olarak doğum şekline anne adayı ile birlikte karar verilmelidir.
Doğum zamanının kesin bir şekilde planlanabilmesi, pıhtı önleyici ilaçların kesilme ve başlanmasının kolaylıkla ayarlanabilmesi ve hasta konforu düşünüldüğünde sezeryan ile doğum daha öncelikli olarak düşünülebilir.
Bu durumdaki anne adayları ile ilgili sizin uygulamanız nasıldır ?
Bu durumda takip ettiğimiz çok sayıda hastamız oldu. Mitral kapak ve aort kapak değişimi olan hastaların yanısıra iki kapağı birden değişmiş hastalarımız da vardı. İlk karşılaşmamızda gözlemlediğim geçmişte yapılmış yanlış bilgilendirmeden kaynaklı hastaların kaygı düzeyleri çok yüksekti.
Bu kişilerin neredeyse tamamı çocuk sahibi olamayacakları yönünde bir tavsiye aldıklarını, son bir umut olarak geldiklerini ifade ediyorlardı. Bu hastalarda gebelik kararını almadan önce başlangıçta ayrıntılı bir ekokardiyografik değerlendirme ve fonksiyonel kapasite tayini yapıyoruz.
Eğer sonuçlar normal sınırlarda ise olası riskleri anne ve baba adayı ile tartıştıktan gebelik kararını veriyoruz. Sonuçlarımız yüz güldürücüydü. Sadece bir hastamız gebeliğin 3. ayında düşük (abortus) nedeniyle bebeğini kaybetti. Diğer takip ettiğimiz hastaların tamamı sağlıklı bebekler dünyaya getirdi. Bilinçli anne adayı ve titiz bir Kardiyoloji takibinin istenen sonuca ulaşmak için en önemli faktörler olduğunu düşünüyorum.
Kaynak: İstanbul Times Haber Ajansı (İTHA)