Tabi bu olay herkes gibi bizleri de üzdü.. Ancak hekimlere saldırı tek bununla da sınırlı değil. Fiziki ve psikolojik olarak her gün yüzlerce hekimin şiddete maruz kaldığını medyada takip ediyoruz.Dr.Ersin Aslan’da Gaziantep Av. Cengiz Gökçek Devlet Hastanesi’nde çalışıyordu.
Dr. Ersin Aslan, bir hasta yakını tarafından öldürüldü. Öldürme nedeninin, hastanın ölmesi sonucu, hastanın torununun doktordan intikam alması olduğu düşünülmüştü. Ancak daha sonra, daha da üzücü bir gerekçe ortaya konuldu. Ölen yaşlı hastanın, ölümünün nüfusa bildirilmesi nedeniyle SGK’dan aldığı maaş ve yardımın kesilmesi, doktorun, hastasının torunu tarafından öldürülme sebebi olarak belirtildi.
Bu olay, hastasını öncelikle iyileştirmeyi amaçlayan, hasta haklarına riayet eden doktorların ne derece riskli bir görev içerisinde olduklarını somut bir şekilde ortaya koymuştur.
Peki sizce bu tür saldırıların önlenmesi için neler yapmak gerek ?
Bu sorunun cevabını bir hukukçu olarak benden ziyade psikoloğların ve güvenlik personelinin vermesi daha sağlıklı olur. Ancak Hekimlik mesleği dünyanın en eski ve en meşakkatli mesleklerinden oldupunu biliyoruz. Hekimin öncelikli görevi hastalıkları önleme ve bilimsel gereklilikleri yerine getirerek, hasta olanları iyileştirmeye çalışarak, insan onurunu da gözetmek şartıyla, insanın yaşamını ve sağlığını korumaktır. Temelde dokunulmaz olan insan vücudu, hekimin uygulama alanını oluşturmaktadır. Bu nedenle de hekimlik mesleği diğer mesleklerden daha fazla risk taşır.
Hastalar hekimden neler bekler ?
Hekim, hastalıkları önleme ve hasta olanları iyileştirme yükümlülüğünde; ortalama bir hekimden beklenebilecek derecede özenli, dikkatli, tedbirli ve bilgili olmalıdır. Hekim, bu yükümlülüğünü ihlalle bir tıbbi girişimde bulunmuş ve bu tıbbi girişim neticesinde hasta zarar görmüşse sorumluluğu doğar. Bu doğrultuda, hastada oluşabilecek her türlü kötü sonuç, hekimin hatasının varlığını teşkil etmez. Hekimin karşı karşıya kaldığı bu riskli ve çok büyük özveri gerektiren işte, yükümlülüklerinin eksiksiz yerine getirilmiş olup olmadığı büyük önem taşımaktadır.
Bu çerçevede de hekimin sahip olduğu haklar vardır. Türk Tabipler Birliği’nin 1998 yılında kabul ettiği Meslek Etik Kuralları doğrultusundaki hekim hakları şu şekildedir:
Aycan hanım bir hekimin hukuki haklarını maddeler halinde anlatır mısınız ?
1) Hekimin temiz ve çağdaş sağlık kurum ve kuruluşlarında çalışma hakkı.
Çağdaş koşullara uygun olmayan ortamlarda hekimin çalışması ve sağlık hizmeti vermesi beklenemez.
2) Hekimin bilimsel gelişmeleri takip hakkı.
Günümüzde hastalıkların değişik türlerde ortaya çıkması ve sağlık hizmetlerinin her hastalık için ayrı uygulama alanı göstermesi, hekimin bilimsel çalışmaları takip etmesi, insan sağlığı için büyük önem taşır.
3) Hekimin meslektaşları arasında karşılıklı saygılı davranılma ve güvenilme hakkı.
Her hekim meslektaşları ile iyi ilişkiler içinde bulunmalıdır. Hekimin, meslektaşı ile dayanışma içinde olması, hastaya uygulanacak tedavi yönünden de bilgi akımı sağlaması açısından hastanın da yararına olacaktır.
4) Hekimin hastadan saygılı davranılma ve güvenilmeyi bekleme hakkı.
Tedavi yönteminde kendisine güven duyulmayan hekimin sağlık hizmetinde başarısı mümkün olamayacaktır.
5) Hekimin gereğinden fazla hastaya bakmama hakkı.
Çalıştığı süre içerisinde gerektiğinden fazla hasta muayene etmek zorunda kalan bir hekimin ruhsal ve fiziksel yorgunluğa düşmesi kaçınılmazdır. Bu durum hekimin verimini azaltır.
6) Hekimin ücret isteme hakkı.
Hekim, yaptığı hizmetin karşılığını isteme hakkına sahiptir.
7) Hekimin meslektaşları arasında yardım ve dayanışmayı isteme hakkı.
Bu hak, hekimin meslektaşlarıyla bilgi alışverişinde etkili olmaktadır. Hekim talep ettiği haklara, dayanışma ve yardımlaşma ile daha kolay ulaşabilecektir.
8) Hekimin hastasının tedavisini üstlenmeme ya da yarıda bırakma hakkı.
Hastanın tutum ve davranışlarının aşırı olumsuzluk göstermesi karşısında tedavi hekim tarafından üstlenilmeyebilir veya yarıda bırakılabilir. Ancak, sağlık hizmeti vermeye başlamış olan bir hekim, bu hakkını kullanabilmek için hastayı tedavi edecek başka bir hekime yönlendirmek ve hastasına gerekli bilgiyi vermek zorundadır.
9) Hekimin çağdaş tıp olanaklarından yararlanma hakkı.
Bu hak, hekimin başarısında büyük rol oynayacağı gibi, çağdaş tıbbın uygulanması ve hekimin kendini yetiştirmesi ve güncellemesi yönünden önem kazanmaktadır.
10) Hekimin, tıbbi etik ilkelerine bağlı olunmasını isteme hakkı.
Hekim, tıbbi etik ilkelerine bağlı olacağı gibi, diğer hekim ve sağlık personelinin de bu ilkelere aynen uymasını isteme hakkına sahiptir.
11) Hekimin mesleğini özgürce uygulama hakkı.
Hekim mesleğinin gereklerini yerine getirirken, hiçbir etki ve telkin altında olmamalıdır. Aksi durumda vereceği sağlık hizmeti faydalı olamayacaktır.
12) Hekimin sağlığını koruma hakkı.
Hekim, çalıştığı kurum veya kuruluşunda sağlık koşullarına uyulmasını isteme hakkına sahiptir. Sağlıksız ortamda verilen hizmetin, arzulanan yararı vermeyeceği muhakkaktır.
13) Hekimin danışma hakkı.
Hekim, mesleği ile ilgili konularda gerek meslektaşlarına, gerekse sağlık hizmeti veren kurum ve kuruluşların uzmanlarına danışma yoluna (konsültasyon) gidebilmelidir. Zira tıbbın sürekli gelişmesi, hekimin bazı durumlarda ekip çalışması yapmasını gerektirebilir.
14) Hekimin hastaya iyileşme garantisi vermeme hakkı.
Hastanın tedavisinde, hekim olumlu sonuç almak amacında olmalıdır. Ancak her hastaya verilen hizmetin olumlu sonuç doğurması beklenemez. Hekim tıbbi gerekleri, kendisinden beklenen dikkat, özen ve bilgi çerçevesinde yerine getirdiği ölçüde başarılıdır. İyileşme garantisi verilmesi, olası bir olumsuz sonucun varlığı halinde hekime güveni ortadan kaldıracaktır.
15) Hekimin hastasının tedavisiyle ilgili usul ve yöntemleri belirleme hakkı.
Hekim, sağlık hizmeti verdiği hastasına uygulayacağı tedavi usulünü, çağdaş tıp biliminin kural ve gereklerini göz önünde tutarak, serbestçe uygulayacaktır.
İstanbul Times Haber Ajansı (İTHA)