İnsanoğlu olarak bitmek bilmeyen ihtiyaçlarımız, isteklerimiz ve hayallerimiz var. Bu istek ve arzularımıza sahip olabilmek için paraya ve maddiyata endeksli hayat tarzlarını benimser duruma geldik. Başarıyı, saygınlığı, itibarı paraya bağladık.
Paraya o kadar itibar yükledik ki parası, mevkisi bizden aşağı olanlara hor bakmalar, tanıdığın ahbabını görmemezlikten gelmeler, kitabımızdaki israf etmeyin ayetine rağmen saçıp savurmalar. Paranız kadar konuşabiliyorsunuz yada şöyle diyelim parası olan konuşuyor durumuna geldik.
Hırsımız sınır tanımıyor
Artık ne kazandıklarımızın nede sahip olma hırsımızın bir sınırı var. Öyle bir hırski bu, insana yalanda söyletiyor, hilede yaptırıyor, hırsızlıkta yaptırıyor, sahtekârlıkta yaptırıyor. Paraya giden tüm yollar bir şekilde mübah oluyor. Eskiden güzel ahlak ve hoşgörünün tarifini anlatmak için söylenen "parayla imanın kimde olduğu belli olmaz" sözünün günümüzde bir hükmü kalmamış durumda.
Rahatlık,hırs ve lüks hayat yaşam felsefemiz oldu
Rahatlığı, geleceği, lüks arayışını kendimize hedef koyduğumuzdan dolayı sürekli zenginlik talebimiz artıyor. Dünyaya geliş sebebimizi unutup Allah'ın(c.c) rızasını kazanmak arzumuz tükenmiş durumda. Dünyevi nimetler peşinde koşturup kendimizi helak ediyoruz. Adalet kürsüsünün kurulduğu vakit, Rabbimizin yüzüne nasıl bakacağız! yada şöyle söyleyelim çekeceğimiz azap için kaç para sunacağız haşa...
Modernizmin algılarımızı değiştirmesine fırsat verdikçe dini hassasiyetimizi kaybediyoruz. Zenginlik ve itibar üstünlük sebebi değildir, üstünlük takvayla olur denildiğinde umursamaz lakayt bir tavırla gülüp hiç duymamış gibi davranan insanlar bunun bir göstergesidir. Tabi sorun zengin olmak değil yanlış anlaşılmasın. Zengin olma sevdasının arkasındaki dünya sevgisi, hırs, açgözlülük ve gafletten bahsediyorum.
Eskiler bu kadar paranın kölesi değillerdi
Eskiden paraya ihtiyaç duymayan aşk, sevgi, sıhhat, fikir, sanat ve daha bir çok değerimiz bile paranın dayanılmaz cazibesine karşı yenilmiş durumda. Paraya itibar ve değer kazandırırken kapitalist kriterler üzerinden dünya standartlarımızı değiştiriyoruz farkında olmadan. Haliyle tüm beklentisi, davası, dostu, aşkı ve amacı para olan insanla iletişimimiz, paylaşımımız ve kelamımız hep yarım ve karşılıksız kalıyor.
Velhasıl bu para kazanma hırsı bize pahalıya mal oluyor. Kazanalım, harcayalım derken paranın bizi harcadığını fark edemiyoruz.
Körelen duygularımız, kaybettiğimiz değerlerimiz bizi hak ettiğimiz bir yalnızlığa mı sürüklüyor diye düşünüyorum ?
Varsa para pulun el alemdir kulun yoksa para pulun cehennemdir yolun mantığı toplumda hakim oldu
Evet servet, başarı, zenginlik bunlar gururumuzu, egomuzu besleyen faktörler bunu kabul ediyorum. Fakat para kazanma hırsımızı, törpüleyip kontrol altına almazsak ihtiyacımızın gerekliliğinden öte mutluluğun şartı olarak görürsek işte o zamana hüsrana uğrarız. Unutmayalım ki parayla eğlenebiliriz ama huzur bulamayız, bilgi alabiliriz ama bilgelik satın alamayız. Şu dönemde gördüğüm şudur ki insanların yaptığı sahte paralar kadar, paraların sahteleştirdiği insanlarla muhatap oluyoruz ve ne yazık ki bu insan tipinin sayısı her geçen gün artıyor.
Evet servet, başarı, zenginlik bunlar gururumuzu, egomuzu besleyen faktörler bunu kabul ediyorum. Fakat para kazanma hırsımızı, törpüleyip kontrol altına almazsak ihtiyacımızın gerekliliğinden öte mutluluğun şartı olarak görürsek işte o zamana hüsrana uğrarız. Unutmayalım ki parayla eğlenebiliriz ama huzur bulamayız, bilgi alabiliriz ama bilgelik satın alamayız. Şu dönemde gördüğüm şudur ki insanların yaptığı sahte paralar kadar, paraların sahteleştirdiği insanlarla muhatap oluyoruz ve ne yazık ki bu insan tipinin sayısı her geçen gün artıyor.
Ne diyelim Rabbim hepimize çalışama gücü verecek sağlık, bizleri esir etmeyecek helal kazanç nasip etsin.
Zeytinburnu Times / Canan Aysöndü