Bir annenin "çocuklarımızı bırakın" feryadı hesapsız, pazarlıksız, kalbi bir istektir. Ve bu direniş annelerin en insani, en vicdani hakkıdır. Anaların bu feryadı toplumun vicdanıdır ve bu mağduriyete senin mazlumun, benim mazlumum denilmeden sahip çıkılmalı ve destek olunmalıdır.
Siyasetçisi, bürokratı, sanatçısı, düşünürü, aktivisti, sivil toplum kuruluşları ile toplumun tüm unsurları olarak vereceğimiz destek, anaların eli kanlı PKK'nın karşısında daha dik ve korkusuzca durmalarını sağlayacaktır.
Toplumun bir kesimi yıllardır yüreğimizi yakan bu ses'e kulak verse de bir kesimi var ki takındıkları kayıtsızlık ile ideolojik körlüğün geldiği noktayı gösteriyor.
İnsan halkları savunucuları nerede ?
Şu bir gerçek ki STK' ların insan haklarını öğrenip kendilerine koydukları kısasları gözden geçirmeleri gerekiyor.
Peki ya bizim en ufak şeye twit atıp protesto eden duyarlı sanatçılarımız nerede ?
Sizlerin bu konuyla ilgili söyleyecek hiçbir sözünüz yok mu ?
Bu kadar mı kör ve sağır oldunuz.
Anlaşıldı ki Hak arayışı sizin siyasetinizden olmayınca görmezden geliniliyor.
Oysa ki gücünü şiddetten, istismardan ve terörden alan, emperyalist ülkeler adına çalışan bir terör örgütünü ve uzantısını kınamak,
kimsenin siyasi duruşunu ve görüşünü değiştirmez.
Birde işin siyasi boyutu var tabi ki...
HDP = PKK olduğu için kendisine yakışanı yapıyor
CHP HDP' nin oylarının derdinde gittiği yere kadar düşüncesiyle ahlaksız bir suskunluğa bürünmüş
İYİ parti yaşadığı suskunluğun ardından açılması bekleniyor.
Yazımı bitirmeden birde direnişin yapıldığı yeri doğru bulmayanlar varmış. Diyarbakır HDP il binasının önünde oturmalarının nedenini bildikleri halde demagoji yaparak HDP' yi aklamaya çalışanlar vicdani sınıfta kalmışlardır.
Eylemin yeri doğru değil diyenler uzağa değil birkaç gün önce HDP Hakkâri milletvekili Leyla Güven'in devlete meydan okurcasına, küstahça yaptığı açıklamalar ile PKK sözcüsü edasıyla, gözümüze soka soka yaptığı terör propagandasına bakması yeter sanırım.
Zeytinburnu Times / Canan Aysöndü